Lisans numarası 12... THY’den iki kere emekli olmuş bir efsane: Tayyar Güler’le yaptığımız röportajın ilk bölümünde eğitimin önemini vurgulayan Tayyar Baba, hikâyesini anlatmayı sürdürüyor… Konu ilk dönem uçak teknisyenlerinin çalışma şartlarına geliyor…

 

UTED: Siz yurtdışı eğitimlerine de gönderildiniz değil mi?

Tayyar Güler: Tabii, bu sırada Heron uçakları için İngiltere’de üç ay eğitim gördüm. Dört tane Gipsy Queen motorları vardı ve 14 kişilik uçaklardı. Kısa mesafelerde yolcu taşınıyordu, Bandırma, Bursa, Çanakkale gibi… Sonra, Vickers Viscount uçakları geldi, bunlar da İngiliz’di ama daha uzun mesafe uçuyorlardı. 46 kişilikti ve yurtdışına da uçuyorlardı. Bu uçaklarla çok hacı taşıdık. Tabii her uçak alımında eğitime gittik…

 

 

UTED: İstanbul’a ne zaman geldiniz?

Tayyar Güler: 1955 yılında. Ankara Güvercinlik’ten İstanbul Yeşilköy’e tayin oldum. Ben geldiğimde teneke hangar yeni yapılmıştı. O zaman öyle zorluklar yaşardık ki ben anlatabilsem, gençler anlamakta zorlanır…

 

UTED: Tam bu noktada hangi şartlarda çalıştığınızı sormak lazım…

Tayyar Güler: Dediğim gibi yaşadığımız zorlukları hatırladığım zaman bile şaşırıyorum. Mesela bize yemek verilmezdi. Sefer taslarıyla yemek getirir, hangarın bir köşesinde yerdik. Servisimiz yoktu. Toplu taşımayla gelmeye çalışırdık, seferler az olduğu için de çok zor ulaşırdık. Ben Beşiktaş’ta oturuyordum. Önce Beşiktaş’tan Sirkeci’ye dolmuşla geliyordum. Sirkeci’den banliyö trenine binip Yeşilköy’e, oradan da otobüslerle meydana ulaşabiliyordum. İş bitince aynı yolla ve araçlarla geri dönüyordum. Hafta içi dışında Cumartesi günleri öğleye kadar da çalışıyorduk ama mesai hakkımız yoktu. Yani ne yemek, ne vesait ne de mesai vardı? Mesela bir Cumartesi günü tam otobüse binmişken indirildiğim ve bakım yaptığım çok olmuştur.

 

UTED: Yani eve gitmek üzere otobüse binmişsiniz, kalkmasını beklerken gelip “bakım geldi” diyorlar ve o gün çalışıyorsunuz, öyle mi?

Tayyar Güler: Aynen. Sadece Cumartesileri değil, herhangi bir gün de bizi otobüsten indiriyorlardı, mesai parası olmadan bakım yapıyorduk, gece geç vakit eve gidiyorduk. Sabah olduğunda yine geliyorduk. Sonradan Genel Müdür olarak Ulvi Yenal geldiğinde bir toplantı yaptı ve yemek sorununu çözeceğini söyledi. Gerçekten yemekhane yapıldı da biz sefer tası taşımaktan kurtulduk. O bir öğün yemek verilmeye başlayınca çok rahat ettik. Daha sonra sendikalar kuruldu ve mesai verilmeye başlandı. Yavaş yavaş her yere servisler açılmaya başladı. Ama tüm bunlar oluncaya kadar çok zorluk çektik.

 

UTED: Ulvi Yenal, 1960’tan önceydi herhalde…

Tayyar Güler: Evet, sendikalar da ihtilalden sonra kuruldu.

 

UTED: Peki, Ankara’daki dönemden sonra uçuş görevleriniz oldu mu?

Tayyar Güler: Elbette. 1958 yılında Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile Afganistan, Pakistan ve İran seyahatine gittim. Hatta bu seyahatte rahmetli Celal Bayar bizden memnun olduğu için bir çift kol düğmesi hediye etmişlerdi. Hala özenle saklarım.

 

UTED: Nasıl bir seyahat oldu?

Tayyar Güler: Üç pilot, iki hostes bir de ben görevliydim. Önce Ankara’ya gittik. Oradan Afganistan’a, oradan Pakistan’a gittik. Pakistan’da bir hafta kaldık, sonra da İran’a gittik. O zaman ben teknik kontroldüm. Hatta İran’da bir sorun çıktı. Viscaunt’un pervanesini değiştirmek gerekti. Şah’ın uçağının pervanesini emanet alıp bizim uçağa takmıştık.

 

UTED: Buna benzer başka seyahatleriniz oldu mu?

Tayyar Güler: Unutamadığım bir olay da Rahmetli Menderes’i Kütahya’ya götürdüğümüz gündür. Elektrik teknisyeni rahmetli İlhan Acar’la beraberdik. Adnan Menderes’i Eskişehir’deki bir açılışa götürdük. Oradan da Konya’ya geçecektik.

 

UTED: Yoksa 26 Mayıs 1960’taki seyahat mi bu?

Tayyar Güler: Evet, evet… Ben o gün o uçuştaydım. Biz o gece Eskişehir’de kalacaktık. Örfi İdare vardı o zaman. Daha meydana indiğimizde bir gariplik vardı. Hep halı falan sererlerdi, bu sefer yoktu. Karşılamaya hep Paşa gelirdi, bir yüzbaşı gelmişti. Menderesler indikten sonra yüzbaşı bize gelip, “siz İstanbul’a geri döneceksiniz, biz sizi çağıracağız” dedi. Aslında biz orada kalacaktık. Akşam üzeri beş gibi Eskişehir’e inmiştik. Sonra da geri döndük. Ertesi sabah, yani 27 Mayıs’ta erken saatte ben resmi elbisemi giyip sokağa çıktım. Havaalanına gideceğim ki çağırdıklarında hazır olayım. Servis beni gelip alacaktı. Birden inzibatlar beni durdurup, “nereye gidiyorsun” dediler. “Ben, Menderes’in makinistiyim” dedim. “Ne Menderes’i?” dediler, “Menderes tutuklandı, sen evine git, radyoyu aç”… Ben hemen eve döndüm radyoyu açtım ve Alparslan Türkeş’in anonsunu duydum, “NATO’ya CENTO’ya bağlıyız, ihtilal oldu” falan… Gidemedik yani vazifeye…

 

UTED: Menderes ve Bayar nasıl insanlardı?

Tayyar Güler: Bayar sert görünüşlüydü ama Menderes çok iyi bir insandı. Yazık oldu…

 

UTED: Başka kimlerle uçtunuz?

Tayyar Güler: İlk emekliliğimden sonra dönünce Rahmetli Turgut Özal’la Çin’e gitmiştik. O da çok cana yakındı. Herkesle tek tek konuşur hatır sorardı. Bana gülerek, “Nasılsın meslektaş?” derdi… Çok güzel anılarımız vardır.

 

UTED: İlk ne zaman emekli oldunuz?

Tayyar Güler: 1975’te... Ama ayrılmamı hiç istemediler. Hatta aradan iki ay geçtikten sonra bizimle bir görüştüler, işe dönme teklifi aldık ama ben dönmedim. İki yıl sonra döndüm, daha sonra da 1992’de ikinci kez emekli oldum.

 

 

UTED: Tayyar Baba, genç teknisyenlere tavsiyelerin neler?

Tayyar Güler: Önce başlarındaki amirlerini dinleyecekler ve işi aksatmayacaklar. Yaptığı işi sağlam yapacak ve yalan söylemeyecekler. Teknisyenlik mesleğinde en önemli şeylerden biri yalan söylemekten kaçınmaktır. Herhangi bir hata yaptıysa veya eksik bir şey bıraktıysa, milyonlara mal olsa bile saklamayacak. Mutlaka haber verecek. Mesela eve gittiğinde aklına gelirse telefon edecek. Bunlar çok önemli. Çalışkan olacak, yaptığı işi sevecek, arkadaşlarıyla iyi geçinecek ve askeriye gibi disiplinli olacak. Disiplin olursa sağlam iş çıkar.

 

UÇAK TEKNİSYENLERİ*

Türk Hava Yolları uçak teknisyenliği okulum

Bileziğim altından bükülemez hiç kolum

Çalışkanlık, doğruluk, fazilettir tek yolum

Timsaliyiz gençliğin her bakımdan yana biz

Medeniyet sembolü tornavidamız pensemiz

Aletimiz olmakla gurur dolu göğsümüz

Timsaliyiz gençliğin her bakımdan yana biz

Tayyar Güler

* Tayyar Güler’in mesleğini anlatmak için kaleme aldığı manzume

Önerdiklerimiz

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği