Mesleğe 1990 yılında başlayan H. Cevri Yılmaz, son dönemde yetişen uçak teknisyenlerinin çok donanımlı olduklarını belirtiyor ve ekliyor, “Yeni nesil uçak teknisyenleri bizim başladığımız dönemle kıyaslanamaz, çok donanımlılar. Özellikle bazılarının İngilizce yanında ikinci bir yabancı dil için çalıştıklarını görüyor ve gelecek için umutlanıyorum. Ama disiplinin önemini de unutmamalılar.”
UTED: Teknisyen olmadan önce havacılığa bir ilginiz var mıydı?
Cevri Yılmaz: Hiç ilgim yoktu, aslında bu iş aklıma bile gelmemişti. Benim dedem de babam da denizcidir. Yani ailemizde bir denizcilik geleneği var. Ben de bu nedenle Beykoz Denizcilik ve Su Ürünleri Meslek Lisesi’ne girmiş, elektronik bölümünü bitirmiştim. Ancak tesadüfler benim uçak teknisyeni olmama yol açtı.
UTED: Nasıl oldu?
Cevri Yılmaz: Okulu bitirip askere gitmeden önce 3 yıl Netaş’ta çalışmıştım. Askerden sonra da iş aramak için gazetelere bakıyordum. Türk Hava Yolları’nın ilanını görüp başvurdum ve sınavları kazanarak işe başladım.
UTED: Peki, uçak teknisyenliğini sevdiniz mi?
Cevri Yılmaz: Çok… Zaten bence bizim mesleğin en önemli taraflarından biri ancak severek yapılabilecek bir meslek olmasıdır. Özellikle dönüşümlü vardiya sistemi özel hayatınızı olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle de özveri gerektiriyor. Eğer sevmezseniz dayanılmaz. Ben çok seviyor ve hala aşkla çalışıyorum.
UTED: Dönüşümlü vardiya sisteminin doğurduğu sorunları biraz açar mısınız?
Cevri Yılmaz: En basitinden hafta sonu tatilini 6 haftada bir yapabiliyorsunuz. Yani ailenizle en kaliteli vakit geçirebileceğiniz hafta sonlarını her hafta değil, 6 haftada bir yaşayabiliyorsunuz. Herkesin işte olduğu saatlerde evde, herkesin evde olduğu saatlerde işte oluyorsunuz. Bu da ailece bir etkinlik yapmanızı kısıtlıyor. Çocuklarla daha az vakit geçiriyorsunuz, onların büyümelerini iyi izleyemiyorsunuz… Belki de tüm bu olumsuzluklardan dolayı iki oğlum da teknik bir meslek seçmediler; biri işletme, diğeri de iktisat okuyor. Tabii olumlu tarafları da var. Örneğin bir resmi dairede işiniz olsa izin almanıza gerek olmadan vardiyanızın uygun olduğu günlerde halledebiliyorsunuz, hafta sonu alışveriş yapmadığınız için yoğun kalabalıklardan uzak kalıyorsunuz ve saire…
UTED: Mesleğinizin sizin gözünüzdeki tanımı nedir?
Cevri Yılmaz: Çok basit, biz uçakların güvenle uçmasını sağlayan uçak teknisyenleriyiz, ancak henüz bizim mesleğin tanımı bir yana ismi bile resmi olarak kabul edilmiş değil. Bu beni ve meslektaşlarımı çok üzüyor. Bizim mesleğimiz “teknisyen” olarak kabul ediliyor. Hâlbuki uçak teknisyenliği ile aynı kategoride değerlendirilen elektrik teknisyenliği veya mekanik teknisyenliğinin ne ilgisi var? Havacılığın geliştiği tüm ülkelerde uçak teknisyenliği tanımı belli, ismi konulmuş ve saygın bir meslek. Bizde de bunu sağlamak için yıllardır çalışılıyor, dernek olarak da girişimlerimiz var ama henüz sonuç alamadık.
UTED: Siz UTED içinde de etkin olarak çalışıyorsunuz…
Cevri Yılmaz: Evet, 2015 yılında Denetim Kurulu Üyesi oldum, 2017 yılındaki Genel Kurulda aynı göreve tekrar seçildim.
UTED: Dernekle ilgili neler söylemek istersiniz?
Cevri Yılmaz: Özellikle gençlerin derneğimize daha fazla ilgi göstermesi gerektiğine inanıyorum. Bizler emekliliği yaklaşmış insanlarız. Mesleğimizle ilgili her gelişmeye, her kazanıma ya da hak kayıplarına onların daha çok ilgi göstermesi lazım. Meslekle ilgili ne olursa en çok onları etkiler; daha yıllarca bu işi yapacaklar. Uçak teknisyenliğinin saygınlığının artması için, vasıflarının yükselmesi için en çok onların çalışması lazım yani… Gençleri daha çok aramızda görmek istiyoruz.
UTED: Yeni nesil uçak teknisyenlerini nasıl buluyorsunuz? Özellikle sizin mesleğe başladığınız dönemle kıyaslar mısınız?
Cevri Yılmaz: Yeni nesil uçak teknisyenleri bizim başladığımız dönemle kıyaslanamaz, çok donanımlılar. Özellikle bazılarının İngilizce yanında ikinci bir yabancı dil için çalıştıklarını görüyor ve gelecek için umutlanıyorum. İşe ilk başladıklarındaki bilgi düzeyleri bizim döneme göre çok iyi. Bu nedenle çok daha kolay intibak ediyorlar, işin içine daha hızlı giriyorlar.
UTED: Sizin dönemde daha mı geç intibak ediyordunuz?
Cevri Yılmaz: Aslında bizim dönemde özel bir durum oldu. Ben 1990’da işe başladıktan sonra bir grev yaşandı ve ondan sonra da özel havayolları şirketleri kurulmaya başladı. Bu özel havayolu şirketleri tecrübeli ağabeylerimizi transfer ettiler. Onlar gidince de bize daha fazla iş düşmeye başladı. Bu nedenle biz birçok deneyim ve bilgiyi beklenenden önce kazandık.
UTED: Siz uzun süre Atatürk Havalimanında hizmet verdiniz, geçen yıl da Sabiha Gökçen’e geçtiniz. İkisini kıyaslar mısınız?
Cevri Yılmaz: Sabiha Gökçen, Atatürk Havalimanının 15 yıl önceki hali gibi. Ekiplerde az kişi olduğu için sıcak bir ortam var, iş ve arkadaşlık birlikte yürüyebiliyor. İnsanları yakından tanıyabiliyorsunuz. Bu da daha güzel bir ortam oluşmasına yol açıyor.
UTED: Başınıza ilginç olaylar da geldi mi?
Cevri Yılmaz: 2001 yılında Dallas’ta bir eğitime gidiyorduk. Hatta 11 Eylül olaylarından sonraydı ve uçaklarda herkes tedirgindi. Tam okyanus üstündeyken bir yolcu uçağın kapısını açmaya çalıştı. Ben çok yakınında olduğum için üstüne atlayıp engellemiştim. Daha sonra yolcu taşkınlık yapmayı sürdürünce kemerlerle bir koltuğa bağlamıştık. Uçakta bir doktor grubu vardı, yolcuyu muayene ettikten sonra şizofren belirtileri gösteriyor demişlerdi.
UTED: Çok ilginç. Peki, mesleki olarak yaşadığınız bir olay anlatır mısınız?
Cevri Yılmaz: Tabii, bir VIP görevinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i Bangladeş’e götürmüştük. Orada uçağa yakıt almamızı unutamam. Uçağımız A310’du. Tanker o kadar eski idi ki saatlerce uçağa yakıt almaya uğraşmıştık. Tanker hem eski hem de düşük kapasiteliydi. Öncelikle basamıyordu, bu nedenle yakıt yükleme uzun sürüyordu. Sonra da kapasitesi düşük olduğu için içindeki yakıt bitiyor, tekrar almaya gidiyordu.
HASAN CEVRİ YILMAZ
6 Aralık 1967 tarihinde İstanbul Beykoz’da doğdu. İlkokula Beykoz Ahmet Mithat Efendi İlkokulunda başladı, Üsküdar Halil Rüştü İlkokulundan mezun oldu. Haydarpaşa Lisesi orta kısmından sonra girdiği Beykoz Denizcilik ve Su Ürünleri Meslek Lisesi Elektronik bölümünü bitirdikten sonra 3 yıl Netaş’ta çalıştı. Askerlik görevinden sonra bir gazete ilanına başvurarak Kasım 1990’da Türk Hava Yolları’na girdi. Uçak Elektronik Atölyesi’nde teknisyen ve başteknisyen olarak 2016 yılına kadar görev yaptı. Bu arada 1995-2011 yılları arasında VIP uçaklarına da elektronik teknisyeni olarak hizmet verdi. 2015 yılından beri Uçak Teknisyenleri Derneği Denetim Kurulu üyesi olan H. Cevri Yılmaz’ın kardeşi Mustafa Yılmaz da Sabiha Gökçen Havaalanı Uçak bakım Avionic Mod. Başteknisyeni. Evli ve iki çocuk babası olan H. Cevri Yılmaz, 2016 yılından beri Sabiha Gökçek Havaalanı Hat Bakım Müdürlüğü’nde Vardiya Şefi olarak görev yapıyor. Cevri Yılmaz, her fırsatta memleketi Şile’ye giderek toprak ve bahçe işleriyle de ilgileniyor…