Vardiyalı çalışmanın insan üzerindeki etkileri hakkında yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları pek iç açıcı değil. Özellikle uçak teknisyenliği gibi yüksek odaklanma ve dikkat gerektiren işlerde iş ve çalışan güvenliğini tehdit etmesi muhtemel…

 

Dünyanın her yerinde ve her an binlerce uçak havada… Her havaalanında iş günü 24 saat. Büyük havaalanlarından dünyanın her noktasına her saatte uçuşlar yapılıyor. Bu durum da vardiyalı çalışmayı bir zorunluluk haline getiriyor.

 

İnsanların sürekli aynı vardiyada çalışmaları mümkün olmadığı için vardiya değişimi de bir zorunluluk. Ancak vardiya değişimlerinin sık olması ya da değişim aralarının yeterli olmaması çalışanların vardiya saatlerine uyumunu zorlaştırıyor. Bu durumda da uykusuzluk, aşırı yorgunluk ve dikkat dağınıklığı diğer sorunların yanında “basit” sorunlar olarak kalıyor.

 

Vardiya değişimlerinin doğurduğu sorunlar…

 

Vardiyalı sistemde çalışan insanlarla ilgili yapılan bilimsel çalışmalar, sistemin birçok hastalık ve sorun doğurduğunu kesin olarak ispatlamış durumda… Peki, hatalı vardiya sisteminin doğurduğu sorunlar neler? Uyku düzenindeki değişiklikler, alışılmış çalışma saatleri ve sosyal yaşamının dışına çıkılması sonucunda ortaya çıktığı belirlenmiş sorunlar şunlar:

 

- Serebrovasküler (beyin-damar) hastalıklar,

- Koroner arter hastalıkları,

- Hipertansiyon,

- Diyabet,

- Psikiyatrik bozukluklar,

- Sosyal yaşama uyumsuzlukla ilgili sorunlar,

- Depresyon,

- Anksiyete (kaygı) bozuklukları,

- Uykusuzluk,

- Sürekli yorgunluk,

- Bellek bozuklukları,

- Yoğunlaşma bozuklukları,

- Uzun süreli gece vardiyalarında kanser ve obezite sorunları…

 

Bu liste daha da uzatılabilir. Yapılan yeni araştırmalar bozuk vardiya sistemlerinin doğurduğu sağlık sorunlarına her geçen gün yenilerini ekliyor.

 

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Pınar Güzel Özdemir yönetiminde gerçekleştirilen ve Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Ek Sayı: 1’de yayınlanan “Vardiyalı sistemde çalışmanın bilişsel işlevler ve oksidatif stres üzerine etkisi” başlıklı araştırmanın sonucunda, “gece vardiyasında çalışanların bilişsel işlevlerinde düşüklük tespit edildiği” vurgulanıyor.

 

Peki, tüm bu olağanüstü sorunların çözümü için kime ne görev düşüyor?

 

Çözüm ne?

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Müfettiş Yardımcısı Tuğçe Sezgin’in, ÇSGB Çalışma Dünyası Dergisi’nin Temmuz-Eylül 2013 tarihli sayısında yayınlanan “Çalışma Süresi Modellerindeki Değişim ve Çalışan Sağlığı Üzerine Etkileri” başlıklı makalesinde konuyla ilgili bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. Sezgin, konuyla ilgili yapılan çalışmalar ve vardiya modellerindeki değişimlerin insan sağlığına etkilerini sıraladıktan sonra ülkemizdeki yasal düzenlemeyi özetliyor ve “Esnek çalışma modelleriyle yeni düzenlemelerle birlikte çalışma hayatında daha sık karşılaşılacaktır. Çalışma sürelerinin kontrolsüz bir şekilde değişmesi ve uzaması göz önünde bulundurulduğunda ülkemiz istenmeyen sonuçlardan kaçınmak için çok sayıda bilimsel araştırmaya ve yasal düzenlemeye ihtiyaç duymaktadır” diyor.

 

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettiş Yardımcılarından Yahya Kulaksız da Erzurum’da 2011 yılında yayınlanan “Çalışma Sürelerinin İş Kazaları Ve Meslek Hastalıkları Üzerine Etkileri” başlıklı çalışmasında yasal sorunlardan bahsederek, “Uluslararası Çalışma Örgütü’nün çalışma süreleri ile ilgili kabul ettiği 33 sözleşmeden yalnızca 3’ünü kabul eden ülkemiz, iş kazaları sayısı bakımından Avrupa’da ilk sıralarda yer almaktadır. Söz konusu bu durumu, ülkemizin çalışma süreleri açısından hukuki anlamda eksiklikleri olduğu, bunun da ülkemizi iş kazaları sayısı itibariyle ön sıralara taşıdığı şeklinde yorumlamak çok yanlış olmayacaktır” vurgusunu yapıyor.

 

Kulaksız ayrıca, çalışan sağlığının korunmasında işveren etkisine de dikkat çekiyor: “Amacı işçi sağlığı ve güvenliğini sağlamak, işçileri tehlikelerden uzak tutmak olan çalışma sürelerine yönelik düzenlemeler kadar, işyerinde olan fiili uygulamalar da bu noktada büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle işverenler; çalışma sürelerini, görülen işlerin niteliği ve işçilerin kişisel özelliklerini dikkate alarak belirlemeli esnek çalışmada karşılaşılan yoğunlaştırılmış iş günleri veya haftaların sınırlı tutulmasına ve dinlenme sürelerinin düzenli olarak kullandırılmasına özen göstermelidirler.”

 

Sözkonusu olan sadeceuçak teknisyeninin sağlığı değil…

 

Vardiya sistemindeki değişimlerin doğurduğu sorunlar birçok iş kolunda sadece çalışan sağlığını tehdit etmiyor. Sözkonusu iş kolu havacılık olduğunda ise çalışan sağlığı daha bir önem kazanıyor. Çünkü uçak teknisyenlerinin yaşayacağı sağlık sorunlarının etkileri tüm yolcuların ve diğer çalışanların da sağlıkları, hatta hayatları için tehdit olabilir. Sonuçta uçak teknisyenlerinin vardiya sistemlerindeki iyileştirmeler, hayati önem taşıyor. Bu konuda hem yasal düzenlemeler hem de işveren tarafından kullanılacak inisiyatifle alınacak kararlar ve uygulamalar sorunu büyük oranda çözecektir.

Önerdiklerimiz

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği