Uçakla hiç yolculuk yapmamış olanlar ya da herhangi bir uçuş sırasında talihsiz bir olay yaşayan kişilerde uçaklara karşı büyük bir ön yargı oluşmakta ve bu önyargı çevresine de genelde yansımaktadır. Bunun nedeni tabii ki uçaklar ve uçuş emniyeti konusunda çok az bilgiye sahip olunması ve bu konuda yapılan belgesel türü yayınların da (her ne kadar iyi niyetli ve bilgilendirici olsalar da) insanlar üzerinde olumsuz bir etki bırakmasıdır.
Bu yayınlardan birine denk gelen kişiler genelde şu cümleleri duyduktan sonra ardından gelen pozitif cümleler çok da anlam ifade etmemekte:
- Zamanın en modern teknolojisiyle donatılmış Jumbo Jet okyanusa doğru hızla çakılmakta.
- Havada parçalanan 80 milyon dolarlık uçağın enkazı kilometrelerce alana yayıldı.
Kanaatimce bu cümleler kişinin bilinçaltında “emniyetsiz bir modern teknoloji” ya da “pahalı bir ölüm” canlandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu yayınlar elbette yapılmalı, eğitim amaçlı ya da bilinçlendirme amaçlı olarak kullanılmalı ama bu şekilde süslü ve negatif cümlelerin yer alması sektöre olan güveni zedelemekte. Birçoğumuzun sıklıkla kullandığı veya üzerinde çalıştığı uçaklar hakkında bilmediği birkaç istatistik hava yolunun ve uçakların karnesini önümüze daha net koyacak ve uçuş korkusunu tekrar gözden geçirmemize imkan sağlayacaktır.
Türkiye’de ve dünyada yoğun olarak kullanılmakta olan uçakların kaza/kırım bilgileri bu şekildedir. Konuya tek taraflı bakıldığında bu rakamlar bile bir korku yaratabilir. Ancak Havacılık Tıbbi Derneği’nin araştırmasına göre, sigaradan ölüm riski uçakla seyahatten 4 bin kat, karayolu trafiğindeki kaza ihtimali havayoluna göre 266 kat fazladır. Bunlara ek olarak uçakların günümüz taşımacılığındaki emniyet seviyesini görebilmek için “Ulaştırma D.H. Bakanlığı -Kaza Araştırma Ve İnceleme Kurulu” tarafından 2013 yılında yayınlanan rapora ve sayılara göz atmak faydalı olacaktır.
Görüldüğü gibi sadece 2012 yılında uçak kazası nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı 12’dir. Bunu 55 kayıpla demiryolu taşımacılığı, 92 kayıpla denizyolu taşımacılığı ve 3750 ile karayolu taşımacılığı izlemektedir. Tüm bu veriler ışığında bir kez daha havayolu taşımacılığının ve havacılık sektörünün ne denli sıkı takip ve eğitimlerden geçtiğini ve uluslar arası kurallara uygun olarak faaliyet gösterdiğini söyleyebiliriz. Meydana gelen en ufak olayın dahi tekrarını önlemek için çalışmalar yapılması personelin sürekli olarak dikkatini tazelemek bu sektörü daha güvenli, hale getirmektedir. Diğer sektörlerde de uluslar arası bir denetime gerek kalmaksızın ulusal olarak kendi otokontrolümüz ile yapılacak eğitimler taksicisinden otobüs şoförüne tren makinistinden gemi kaptanlarına kadar her alanda daha emniyetli ve kazasız yolculuklar yapmamızı sağlayacaktır.
*Uçak kazalarına sabotajlar ve insan kaynaklı hatalar dâhil edilmemiştir.
Kaynaklar
- http://www.fearofflying.com/
- www.ubak.gov.tr
- https://tr.wikipedia.org