1985 yılından beri Türk Hava Yollarında çalışan Hilmi Güneş, “uçak teknisyenliğinin mesleki itibarının artırılması için öncelikle resmen ‘uçak teknisyeni’ olarak kabul edilmeliyiz” diyor. Her meslek lisesi mezununun teknisyen diploması olduğunu söyleyen Hilmi Güneş, uçak teknisyeni olmak içinse yıllarca çalışmak ve birçok sınavdan başarılı olmak gerektiğini hatırlatıyor.

UTED: Hilmi Bey, uçak teknisyenliği mesleğini nasıl seçtiniz? Ortaokul veya lisede hedefleriniz arasında mıydı?
Hilmi Güneş:
Aslında uçak teknisyenliği hedeflerim arasında yoktu. Uçağı sadece havada görüyordum. Merak ediyordum ama “uçakçı” olacağım hiç aklıma gelmezdi. Teknik bir iş yapmak istiyordum. Özellikle ortaokulda teknik liseye gitmek istiyordum. Ancak benim istediğim makine motor gibi bir bölüm yerine kaynak atölyesi bölümüne kaydım yapıldı. Birkaç hafta sonra kaydımı sildirip düz liseye geçtim. Ben liseden mezun olduğum sırada ise şehrimizde meslek yüksekokulu açıldı. İstediğim bölüm olduğu için bu okula girdim.

UTED: Bölümü bitirdiğinizde ne yapmak istiyordunuz?
Hilmi Güneş: Aslında ortaokuldaki hedefim, teknik lisenin makine motor bölümünden mezun olup, otomobil servisi açmaktı. Düz liseyi bitirince ise olabileceğim bir bankada memurluktu. Bu nedenle meslek yüksekokuluna gittim. Burayı bitirince de farklı yollar açıldı önümde.
UTED: Teknik işlere ilginiz küçüklükten geliyor yani…
Hilmi Güneş: Doğru… Çocukluğumdan beri her türlü arızalı aleti söküp, yapmayı ya da tamir etmeyi severdim. Bu nedenle lisede hedefime ulaşamamış olsam da ilimizde meslek yüksekokulu açılması fırsat oldu.
UTED: Peki Devlet Hava Meydanlarında hangi işleri yapıyordunuz?
Hilmi Güneş: Orada yürüyen merdivenler, asansörler, yolcu köprüleri gibi işlerden sorumluyduk.
UTED: Türk Hava Yollarındaki iş hayallerinize daha uygundu yani…
Hilmi Güneş: Evet... Ancak o zamanlarda Türk Hava Yollarına girmek zordu. Açılan sınavlara yüzlerce kişi müracaat ediyor, sadece 15-20 kişi alınıyordu. 1985 yılında ise 400 küsur kişilik bir alım yapıldı. Ben bu alımla girdim.
UTED: Büyük bir sayı…
Hilmi Güneş: O dönemler için çok büyük… Havacılığı büyütmeyi hedeflediler. Geleceğini öngördüler… 1985 yılı girişliler şimdi hep önemli yerlerde ve şirketin en tecrübeli personelleri. Tabii bu arkadaşların bazıları diğer şirketlerde de çalışıyorlar. 1985 yılında uçak sayısı 27 taneydi. Bugün bizim uçak sayımız 257…

UTED: O yıllar için gerçekten büyük bir eleman alımı olmuş.
Hilmi Güneş: Tabii… Ama o 400 kişi 27 uçak için alınmadı. Elemanın da bir gelişme süreci var. Yatırım yapmayı planladıkları için o kadar çok kişi alınmıştı. Sonuçta yapılan yatırımlarla alınacak uçaklar düşünüldü.
UTED: Siz ne zaman yetki almıştınız?
Hilmi Güneş: Üç buçuk yıl çalıştıktan sonra teori ve pratik sınavlarına girdik, temel eğitimi gördük, tip eğitimi gördük… Belirli bir uçak üzerinde yetki aldık. Tüm bu süreç beş altı sene sürdü. Bir teknisyenin yetişmesi gerçekten çok zorlu ve uzun bir süreçtir.
UTED: Bugün daha da zor…
Hilmi Güneş: Kesinlikle… Sivil havacılığın şartlarına uygun müfredatı olan okul sorunu var. Bu nedenle okuldan mezuniyet sonrası da lisans için zorlu sınavları aşmak gerekiyor.
UTED: Peki, uçak teknisyenlerinin stres sorununun sizce nedeni nedir?
Hilmi Güneş: Zamana karşı yarışıyoruz. Hep bir zaman baskısı var. Üstelik bu zaman baskısı vardiyalı çalışanlar için sabaha karşı iyice artıyor. Hem performansınızın en düşük olduğu saat dilimindesiniz, hem de dikkatinizi ve bedeni performansınızı yüksek tutmanız gerekiyor. Üstelik çok büyük bir sorumluluk altına girerek, uçağa uçma izni vereceksiniz. Tüm testler de son ana kalır. İşte bu da stresi artırıyor. Üçlü vardiyanın zorlukları eklenince sorun daha da büyüyor.
UTED: Tüm testleri yapmak uzun mu sürüyor?
Hilmi Güneş: Elbette... Uzun süren de vardır, kısa süren de... Bu nedenle nadir de olsa giderilemeyen arızalar için MEL (Minimum Equipment List) uyguluyoruz. Uçak dönüşünde de en kısa zamanda planlama yapılmasını sağlıyoruz.
UTED: Bu sorunlar ve stres ilginç olaylar yaşamanıza da yol açıyordur…
Hilmi Güneş: İlginç olay uçakçılıkta çok olur. Yıllar önce bir gün, gece vardiyasında bir gaz kablosu değişimi yapmamız gerekiyordu. Gaz kablosu hareket etmiyordu. Eski vardiya müdürüm Gürkan Özkan’la beraber çalışıyorduk. Gaz kablosunun yenisini aldık yanına koyduk. Eskisini söktük, yan yana getirdik ve denedik; eskisi çalışmıyor, yenisi çalışıyor. Yemek sonrası gelip takmaya başladık. Birkaç saat sonra takımın belirli yerlerini bağladıktan sonra bir denedik ki çalışmıyor. Birçok kontrolden sonra anladık ki söktüğümüz kabloyu takmışız. Kabloyu yeniden değiştirdik.

UTED: Planlamadaki sorunlar neler?
Hilmi Güneş: Planlamada siz elli tane plan yaparsınız ama uçağın seferi vardır, değişmiştir. Ya da hangar müsait olmamıştır, platform müsait değildir. Yapmış olduğunuz planlar bir gün sonra boşa gider. Her bir plan değişiminin kaydı bile büyük zaman kaybıdır. Bu nedenle tüm bunlar hesaplanarak planlama yapılmalı.
UTED: Hem hat bakım hem planlamada bulunan biri olarak sizin uçak teknisyeni tanımınız nedir?
Hilmi Güneş: Uçak teknisyeni, eğitimini almış, kursunu görmüş, terbiyeli, sözüne güvenilir, “yaptım” dediğini gerçekten yapmış olan, “yapmadım” dediğini de gerçekten yapmamış olan kişidir bence…
UTED: Bu bağlamda yeni teknisyenlere ve teknisyen adaylarına tavsiyeniz nedir?
Hilmi Güneş: Kurallara kesinlikle uymalarını tavsiye ederim. Kurallara uyduktan sonra herşey kendiliğinden
düzelmiş olur.
UTED: Uçak teknisyenliğinin geleceğiyle ilgili düşünceleriniz neler?
Hilmi Güneş: Biz uçak teknisyeni diyoruz ama resmen bu isim kullanılmıyor. Tüm resmi belgelerde adımız “teknisyen” olarak geçiyor. Oysa teknisyen ve uçak teknisyeni arasında dağlar kadar fark var. Meslek lisesini bitirenin teknisyen diploması vardır. Uçak teknisyeni olmak içinse yıllarca çalışmak, birçok sınavdan başarılı olmak gerekir. Sadece süreç dolayısıyla değil, sorumlulukları itibarıyla da uçak teknisyenleri farklı bir yerdedir.
Bu belirsizlik mesleki itibarımızla ilgili de sorun yaratıyor. Bu nedenle uçak teknisyenliğinin resmen tanınması gerektiğine inanıyorum. Biz teknisyen değil, uçak teknisyeniyiz…

HİLMİ GÜNEŞ
TÜRK HAVA YOLLARI HAT BAKIM PLANLAMA BAŞ TEKNİSYENİ
1956 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk ve orta öğrenimi sonrası, 1976 yılında Gaziantep Meslek Yüksek Okulu Makine Motor Bölümünden mezun oldu. 1979 yılında Devlet Hava Meydanlarının açtığı sınavı kazanarak Sivas’ta mesleğe başladı. 1980 yılında askere gitti. Mersin Terminal Taburunda yedek subay olarak yaptığı askerlik görevi sonrası tekrar sınava girerek Devlet Hava Meydanlarında çalışmayı sürdürdü. 1985 yılında açılan sınavı kazanarak Türk Hava Yolları hat bakımda uçak teknisyeni olarak çalışmaya başladı. 1997’den 2010 yılına kadar Uçak Bakım Teknik Kontrolörü olarak çalışan Hilmi Güneş, 2010 yılından beri Hat BakımPlanlamada Baş Teknisyen olarak çalışıyor. Güneş evli ve üç çocuk babası...

Önerdiklerimiz

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği