Thumbnail
  • 15.04.2023

TENERİFE KAZASI VE SONRASI UÇAKLARDA ATCS

 

Havacılık sektörünün en kanlı kazalarından biri olan ‘‘Tenerife Kazası’’nı hepimiz kısmen biliyoruz. Ama kaza sonrası uçaklarda ATCS sisteminin yaygınlaşması ve kullanılmasını bilmiyoruz. Gelin hep birlikte hem Tenerife Kazası’na hem de ATCS sistemine bakalım..

 

Havacılık tarihinin en ölümcül uçak kazasının gökyüzünün aksine yerde gerçekleştiğini biliyor muydunuz? 1977 yılında gerçekleşen, bir dizi insan hatası ve dehşet verici tesadüflerin sonucu iki uçağın yerde birbiri ile çarpıştığı Tenerife faciasını tüm detayları ile anlattık…

Uçaklardan biri yerde havalanmak için tüm hazırlıklarını yapmaktaydı. Son hazırlılar tamamlandı. Artık kalkış için pist başına gelindi. Kalkış için hazırlıklara bakıldı ve hızlanarak harekete geçildi. Fakat pist yoğun bir şekilde sis ile kaplıydı. Aynı zamanda, tam o esnada pistin diğer ucunda da piste yeni inmiş taksi halindeki başka bir uçak daha vardı. Hareket halindeki uçağın pilotu son anda pistteki diğer (taksi fazındaki) uçağı fark etmişti. Fakat her şey için çok geçti. Uçuş için hazırlıkları yapan kaptan pilot, uçağı daha da hızlandırarak havalandırdı. Ancak havalanan uçağın motoru yerdeki uçağın gövdesine sürtmüştü. Sürtünme ile havalanan uçak çok fazla yol kat edemedi. Bir miktar yükselen uçak, büyük bir gürültü ile yere düştü. Yerdeki diğer uçakta da yangın başlamıştı. Her iki uçakta toplam 583 kişi hayatını kaybetti. Kaza kırım ekibi oluşturularak araştırmalara başlandı ve uçak enkazı incelenmeye başlandı.

Kaza kırım ekibinin incelemeleri sonucu birçok bulguya ulaşıldı. Bulgulardan en önemlisi havaalanındaki normal kapasitenin üstündeki yoğunluktur. Kazanın olduğu gün Tenerife Adası’nın yakınında bulunan Gran Canaria Havaalanı’nda terörist bir saldırı sonucu bir bomba patlamasıydı. İkinci bir bombanın patlama ihtimali göz önünde bulundurularak, Gran Canaria Havaalanı’nın tüm uçuşları askıya alınmıştı. Askıya alınan uçuşların birçoğu Tenerife Adası’ndaki Los Rodeos Havaalanı’na yönlendirilmişti. Bu olayın üstüne de günlerden pazar olması, yoğunluğu daha da arttırmıştı. Ayrıca havaalanın tek piste sahip olması da yoğunluğa ilave bir etkendi.

Diğer bir bulgu ise kara kutuların incelenmesi ile ortaya çıkmıştır. Kara kutu dinlendiğinde kule ile iletişim noktasında eksiklik olduğu fark edilmişti. Kaptan pilot oldukça fazla uçuş tecrübesine sahip olmasına rağmen bir telaş içinde aceleci davranıyordu. Sebebi ise, sis yoğunluğunun artması ile uçuşun iptal olma olasılığıydı. Kuleden alınan cevabın tamamı anlaşılmadan kaptan pilot uçuş kararı almıştı. Fakat yardımcı pilot ve uçuş mühendisi (o dönemde kokpitteki sistemlerden kaynaklı bulunuyorlardı) bir aksilik olduğunu söylese de kaptan pilot dinlemedi ve pistte hızlandı. Uçak hızını aldığı sırada karşısında uçağı görünce kaptan pilot daha da hızlandırarak uçağı havalandırdı. Artık geç kalmıştı. Ayrıca havaalanındaki kule yer radarına sahip değildi. Kule sisten dolayı pisti göremiyordu. Bu da diğer bir başka etken olmuştu. Kaza sonrasında uçaklara da hava trafik kontrol sistemleri (ATCS) eklendi. Peki bu sistem nedir? Nasıl çalışmaktadır? Hedefleri ve amaçları nelerdir? Gelin hep birlikte ATCS‘lere bakalım.

Hava trafik kontrol sistemi (Air Trafic Controler System/ATCS) VHF sistemini kullanmaktadır. Uçaklarda artık VHF sistemi telsiz iletişimini sağlamanın yanında, bilgi aktarımında da kullanılmaktadır. Uçaklarda VHF sistemi birden fazla sayıda bulunmaktadır. Bu bilgi aktarımı her uçak modeli için farklı olarak adlandırılsa da yaygın bir şekilde günümüzde kullanılmaktadır. ATCS; sistem kontrol paneli, kontrol modülü ve alıcı/verici anteni ile oluşmaktadır.

ATCS, uçakların kendi kimliğini, hızını, yönünü vb. özelliklerini etrafına yaymasını sağlamaktadır. Farklı çalışma tercihlerinde, etrafındaki diğer uçakların bilgilerinin alınmasını da sağlarlar. Böylece uçaklar etrafındaki diğer uçakları ve konumları ile ilgili gerekli bilgileri alırlar.

ATCS uçaklarda oldukça yeni bir sistemdir. ATCS, belirli aralıkta etrafında bulunan uçaklara kendi kimliğini bir radyo istasyonu gibi yayın yapar. Sistem çok fonksiyoneldir. Aynı zamanda kendi kimlik bilgisi dışında irtifası, uçağın hangi yönde ilerlediği vb. bilgileri de verir. Bu bilgiler, etraftaki uçakların ND (Navigation Display) ekranlarında görülür. Gömülü sistem olduğundan dolayı sadece çalışma modlarının seçilmesi çalışması için yeterli olmaktadır.

Böylece modern mimari uçaklarında ATCS sistemi, kokpit ekibine etrafındaki hava trafiği hakkında yeterli derecede bilgi vermektedir. Kokpit ekibi uçağın etrafındaki trafiği algılayarak daha güvenli uçuşlar yapmaktadır. ATCS, uçak oto-pilottayken ise karşısındaki uçak ile etkileşime girebilmektedir. İki uçak eğer birbirlerine yaklaşmış veya yaklaşacak olurlarsa; ATCS uçakları yönlendirerek birbirlerinden trafik olarak uzaklaştırır. Bu işlem yapılırken kullanıcıya gerek yoktur. Yani ATCS’ler uçak oto-pilottayken kendi kendine karar alabilirler. ATCS’lere operasyonel kısımda genellikle transponder adı da verilmektedir.

Havacılıkta tarih kanla yazılmıştır. Bundan dolayı da her uçuş daha güvenli ve dikkatle yapılmalıdır. Yeni sistemler ile birlikte daha iyi uçuşlar gerçekleştirmek dileğiyle.

Önerdiklerimiz

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği