Mesleğe 1989 yılında Toros Hava Yolların’da başlayan ve 1990 Yılında THY’ye girerek devam eden Güven Acar, tek tek tüm aşamalardan geçerek Pegasus Havayolları Hat Bakım Müdürü olan deneyimli bir Uçak teknisyeni… Mesleğin tüm zorluklarını bizzat yaşamasının yöneticilik görevini gerçekleştirmesine büyükkatkısı olduğunu belirten Güven Acar’la Sabiha Gökçen Havaalanı’nda görüştük.
UTED: Güven Bey, uçak teknisyenliği mesleğini nasıl seçtiniz? Özel bir seçim miydi, tesadüfler sonucu mu oldu?
Güven Acar: Öncelikle uçak teknisyenliği benim baba mesleğim. Babam İlhan Acar Türk Havayollarında uçak elektrik teknisyeniydi. 1978 yılında uçak elektrik atölyesinden ayrılarak emekli oldu. THY Teknik Eğitim Müdürlüğü’nde, teknik öğretmen olarak 1990 senesine kadar çalışmaya devam etti. Baba mesleğine olan ilgi ve çocukluğumdan beri uçaklara olan hayranlık meslek seçimimde etkili oldu tabii ki… Babam, çocukken beni birkaç kez Türk Havayolları’nın 1970’li senelerde var olan ilk hangarına götürmüştü. Hangarda uçakları yakından görebilmek uçaklara olan hayranlığımı daha da arttırdı.
UTED: Bu ziyaretler mi sizi uçak teknisyenliğine yönlendirdi?
Güven Acar: Elbette etkisi oldu. Ancak ben okuldan sonra bir süre gemilerde çalıştım. Elektrik zabiti ve sonra da makine zabiti olarak… Denizde bir süre çalıştıktan sonra denizciliğin iyi bir aile hayatı için bana uygun bir iş olmadığını düşünmeye başladım ve Kanada Newfoundland Belçika Antwerp Limanı’na son seferimi yaparak denizciliği bırakıp baba mesleğine yöneldim. Kısa süre yapmış olduğum denizcilik bana çok şey öğretti, birçok konuda tecrübe sahibi olmamı sağladı. En basiti denizin ciddiye alınması gerektiğini denizciliğin çok ciddiyet ve disiplin gerektiren bir meslek olduğunu öğrendim. Bırakmam gereken zamanda bıraktığımı düşünüyorum. Havacılıkta tecrübe kazandıkça uçak teknisyenliğini, mesleğimi gerçekten çok sevdim.
UTED: Sizce uçak teknisyenliğinin diğer mesleklerden farkı nedir?
Güven Acar: Uçak teknisyenliği gıpta edilecek çok önemli ve saygın bir meslek. Öğrenimi, eğitimi hiç bitmeyen bir meslek… Bir doktor gibi, sürekli kendinizi geliştirmek, eğitim almak zorundasınız. Devamlı okumanız, devamlı araştırmanız, devamlı çalışmanız gerekir. İyi bir uçak teknisyeni temizliğe, disiplinli çalışma prensibine tabi olandır. Havacılık emniyet açısından önemi çok yüksek bir meslektir… Uçak yerdeyken en yetkin insanlar uçak teknisyenleridir. Bir uçak teknisyenin görevi daha uçağa yaklaşırken başlar ve uçak etrafında ki potansiyel riskleri tespit edip zihninde risk analizi yaparak görevine devam eder. Bir risk görüyorsa da hemen müdahale eder. Yakın geçmişimizde bir uçak teknisyenimiz, uçağımızın yolcu ve kargo tahliyesi sırasında oluşabilecek olumsuzlukları sezerek olabilecek bir uygunsuzluğu engellemiştir. Ayrıca uçak teknisyenlerimizin her yaptığı işi, kayıt altına alıyor olması ve kalite standartlarına uyması gereklidir. MOE Prensibinde olduğu gibi yazılanı uygulamalı, uygulananı kayıt altına almalıdır. Tüm çalışmalarımız “Safety Management System” prensibi dâhilinde gerçekleşir. Bu konuda bizim anlayış ve inancımız, havacılık kuruluş faaliyetlerinde SMS’nin üç temel özelliğine dayanmaktadır, Bunlar, SMS’in sistematik, proaktif ve açık olması ilkeleridir. SMS eğitimlerini, sadece uçak teknisyenleri değil tüm personel sürekli alır.
Uçak teknisyenliği gıpta edilecek çok önemli ve saygın bir meslek. Öğrenimi, eğitimi hiç bitmeyen bir meslek… Bir doktor gibi, sürekli kendinizi geliştirmek, eğitim almak zorundasınız. Devamlı okumanız, devamlı araştırmanız, devamlı çalışmanız gerekir.
UTED: Tüm bunların temel nedeni nedir?
Güven Acar: Tek kelime ile emniyet içindir. Bilindiği gibi eskiden emniyetten anlaşılan uçuş emniyeti idi. Fakat artık yaşadığımız zamanda yerde de potansiyel risklerin artması uçuş emniyeti kavramını genişletti. Emniyet mesleki gerekliliğimiz olduğu gibi Pegasus Havayolları olarak şirket anlayışımızdır. Pegasus Havayolları olarak hedefimiz, misafirlerimizi “emniyetli” bir biçimde ve “zamanında” bir noktadan bir noktaya ulaştırmaktır. Benim kişisel olarak çok önemsediğim ve üzerinde durduğum ve arkadaşlarıma her fırsatta hatırlattığım Safety Management System’e, şirket üst yönetimimizin de önem veriyor olması uçak teknisyenleri olarak bizim ve tüm çalışanlarımızın en büyük destekçisi olmaktadır.
UTED: Bu uyum işinizi nasıl kolaylaştırıyor?
Güven Acar: En küçük bir nedenle, hatta bir şüphe, kaygı nedeniyle bile olsa uçağımızın o anlık airworthy kabiliyetini kaybetmiş olma düşüncesi bizim için uçağımızın bakıma alınma sebebidir. Bu kararı uygulamaya şirketimizde en tepe yönetime kadar, hiçbir yöneticimiz en küçük bir tepki göstermez. Uçağımızın airworthy kabiliyetini tekrar kazanması ile uçağımız sefere verilir. Çünkü ana politikamız önce emniyettir. Yöneticilerimizin bu anlayışı, uçak teknisyenlerin karar almasını kolaylaştıran bir tutumdur. Emniyet her sektörde önemlidir ama havacılık sektörünün olmazsa olmazıdır. Mutlaka her işimizi emniyet şartlarına uygun yapmamız gerekiyor. Gerek uçak başında çalışan arkadaşlarımızın iş sağlığı ve güvenliği anlamında, gerekse de uçuş ve yer emniyeti açısından… Bizim uçak teknisyenlerini işe alım süreçlerimizde yaptığımız mülakatlarda da adayları bu açıdan değerlendiririz. İş görüşmelerinde geçerli tip eğitimi olan lisanslı uçak teknisyenlerinin, özel bir durum yok ise meslek bilgilerini sorgulamam. O belgelere sahipse ve referansları yeterliyse, uçak üzerinde çalışabilecek biri olduğuna inanırım. Benim iş görüşmelerinde sorguladığım tek şey, Safety Management System’e, emniyete olan bakış açısı. Bu konularda ne düşündüğü ve nasıl uyguladığı, uçağın uçup uçamayacağı konusunda kararı verecek kişinin emniyete bakış açısının hayati olduğunu düşünürüz. Havacılıkta bizim için küçük olay, büyük olay veya küçük bir şey, büyük bir şey yoktur. Her ayrıntı önemlidir.
Kişisel olarak çok önemsediğim ve üzerinde durduğum ve arkadaşlarıma her fırsatta hatırlattığım Safety Management System’e, şirket üst yönetimimizin de önem veriyor olması uçak teknisyenleri olarak bizim ve tüm çalışanlarımızın en büyük destekçisi olmaktadır.
UTED: Güven Bey, konu personele gelmişken size bağlı olarak kaç kişi çalışıyor?
Güven Acar: Bana bağlı 306 personel var. Bunların 188 tanesi CS teknisyen, geri kalanlar CS olmayanlar, destek ve ofis personeli…
UTED: Bu personelin tamamı Safety Management System eğitimi alıyor dediniz.
Güven Acar: Evet talimatlarda olduğu gibi en alt kademeden en üst kademeye kadar tüm çalışanlar SMS eğitimi alırlar. Eskiden havacılıkta sorun olduktan sonra çözüm üretme anlayışı vardı. Yönetim şekli reaktifti. Yani bir olay olduktan sonra bu olay sorgulanır ve bu olaya neden olan faktörler engellenmeye çalışılırdı. Artık yeni anlayış ise proaktif yaklaşımdır. Bu anlayış doğabilecek her türlü sorunu önceden öngörüp, emniyet tedbirlerinin alınmasını gerektiriyor. Böylece olabilecek kazaların uygunsuzluklar olmadan engellenmesi hedefleniyor.
UTED: Sizin yaşadığınız bir arıza hikâyesi var mıdır?
Güven Acar: Sadece bir kez Atina’da bir hidrolik arızası yaşamıştım. Diğer uçuşlarımızda yaşananlar resetlemeyle halledilebilecek küçük sorunlardı. Bir dönem İstanbul Havayolları’nda çalışırken her uçuşa uçak teknisyeni katılırdı. Uçtuğumuz meydanlarda 145 Bakım hizmeti olmadığı veya 145 anlaşmamız olmadığı için bu standart uygulama olmuştu. Bu sırada biz uçak teknisyenleri özel durumlar dışında kokpitte uçardık. Kokpitte uçmamın, uçak teknisyenliği bilgi ve görgüme büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Kokpitteki havayı solumak, pilotların yaşadıklarını görmek, hangi fazda hangi kumanda yüzeylerinin, hangi sistemlerinin nasıl çalıştığını görmek daha sonraları meslek hayatıma çok katkı yaptı. Özellikle Avionic teknisyenleri için arızalarda çalışırken T/S sürecinde arızayı kafanızda simüle edebiliyorsunuz. Kokpitte yaşananlara tanık olmanın çok faydasını gördüm. Bir uçağımız tüm communication sistemin bloke olması sebebi ile Macaristan’a zorunlu iniş yapmıştı. VHF kontrol paneline kahve döküldüğü, kısa devre sonucu sistemin bloke olduğu anlaşıldı. Sonrasın da şirket investigation sürecinde kahvenin nasıl dökülmüş olabileceğiyle ilgili konuşulurken, benim kokpit tecrübem dolayısıyla, görüşüm en küçük bir türbülansta bile bu kazanın kolaylıkla gerçekleşebileceğini yönünde olduğundan kaptanın bir kusuru olamayacağını bildirmiştim. Kokpitte uçmamış olsam, orayı tanımasam bunu düşünemeyebilir daha ön yargılı bir karar alınmasına sebep olabilirdim.
Bizim uçak teknisyenlerini işe alım süreçlerimizde yaptığımız mülakatlarda da adayları bu açıdan değerlendiririz. İş görüşmelerinde geçerli tip eğitimi olan lisanslı uçak teknisyenlerinin, özel bir durum yok ise meslek bilgilerini sorgulamam. O belgelere sahipse ve referansları yeterliyse, uçak üzerinde çalışabilecek biri olduğuna inanırım.
Yeni yetişenler nitelik olarak çok iyi. Zaten eğitim standartları çok yükseldi. Bizim yetiştiğimiz dönemlerde ve öncesinde belirli bir teknik konudaki eğitim sonrası uçak teknisyeni olarak yetiştiriliyordunuz
UTED: Yeni yetişen uçak teknisyenleriyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Güven Acar: Yeni yetişenler nitelik olarak çok iyi. Zaten eğitim standartları çok yükseldi. Bizim yetiştiğimiz dönemlerde ve öncesinde belirli bir teknik konudaki eğitim sonrası uçak teknisyeni olarak yetiştiriliyordunuz. Şimdi sivil havacılıkla ilgili liseden üniversiteye birçok aşamada doğrudan eğitim veren okullarımız var. Lise sonrası lisans eğitimi veren beş yıllık uçak bakım bölümleri var. Bu okullardan çok donanımlı, bilgili arkadaşlarımız yetişiyor. Özellikle akademik eğitimi almış arkadaşlarımız sisteme ve regülâsyonlara çok çabuk uyum sağlıyorlar. Yeni kuşak gençlerimizin çocukluklarından itibaren teknolojik aletler ve bilgisayar kullanmaları dolayısıyla teknolojiye yatkınlıkları yüksek düzeyde. Bu da onlar için büyük avantaj…
UTED: Peki, havacılık sektörünün hızlı büyümesi dolayısıyla yeteri kadar uçak teknisyeni yetiştiğini söyleyebilir misiniz?
Güven Acar: Bugün için yeterli olsa da yarınlarda yetmeyebilir. CS teknisyen bulunmasında zorluk çekebiliyoruz, sektör gerçekten hızlı büyüyor. Havacılığın bana göre büyümesi gelişmesi lazım. Sadece biz Pegasus Teknik olarak, İz Air ve Air Manas dâhil 65 uçağa teknik hizmet veriyoruz. Filomuzun yaş ortalamasının çok genç olması (5,07) bizim için de büyük avantaj. Pegasus Hava Yolları olarak 2012 yılında Türk Sivil Havacılığında bir seferde verilmiş en büyük siparişe imza attık. 25 tanesi opsiyonlu olmak üzere tam 100 uçak siparişi verdik. Bu bile sektörün nasıl bir büyüme trendinde olduğunun bir göstergesi…
GÜVEN ACAR
PEGASUS HAVAYOLLARI HAT BAKIM MÜDÜRÜ
1964 yılında İstanbul’da doğdu. İlköğrenimi sonrası Haydarpaşa Teknik Lisesi Elektrik bölümünden mezun oldu. 1986 yılında tamamladığı askerlik görevi sonrası 1989 yılına kadar ticari gemilerde elektrik zabiti ve makine zabiti olarak çalıştı. 1989 yılında Toros Havayolları’na girerek havacılık sektörüne geçti. 1990 yılında Türk Havayolları Uçak Elektrik Atölyesi’nde çalışmaya başladı. 1991 yılında uçak elektroniğe geçti. 1993 yılında Türk Havayolları’ndan lisansını aldı. Uçak elektronikte üç yıl çalıştıktan sonra gelen bir teklifi değerlendirerek İstanbul Havayolları’nda çalışmaya başladı. İstanbul Havayolları’nda 2000 yılına kadar B1 ve B2 onaylayıcı teknisyen olarak çalıştı. Aynı yıl Pegasus Havayolları’na geçerek çalışmaya başladı. Pegasus Havayolları’nda 2003 yılında Vardiya Şefi olan Acar, 2007 yılında Sabiha Gökçen Havaalanı’na Hat Bakım Şefi olarak atandı, iki yıl sonra da Hat Bakım Müdür Yardımcısı oldu. 2011 yılında Hat Bakım Müdürü olan Güven Acar, Pegasus Havayolları’ndaki bu görevini sürdürüyor. Güven Acar evli ve bir çocuk babası.