Thumbnail
  • 20.06.2023

Havacılık sektöründe 30 yıllık tecrübe

Mustafa Taner Doğan

 

Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Elektronik Fakültesi'nden mezun olan Mustafa Taner Doğan; girişimcilik ve üst düzey yöneticiliğin yanı sıra, birçok sosyal, doğa ve çevre koruma projelerinde danışmanlık faaliyetlerine ve desteklerine devam ediyor. Meslek hayatında yönetim, üst düzey teknik danışmanlık, uçak hat bakımı, sistem geliştirme yönetimi, grup dinamiği gibi konulara odaklanan Doğan, üniversitelerde, derneklerde, şirketlerde ve çeşitli zirvelerde konuşmalar ve sunumlar yaparak mesleki deneyimlerini paylaşmaktadır. Ayrıca birçok mesleki ve sosyal derneğe üyeliği bulunmaktadır.

 

Havacılık sektöründe 30 yıllık tecrübeye sahip olan Mustafa Taner Doğan, uluslararası ve ulusal firmalarda üst düzey yöneticilik yapmış ve ardından 2011 yılında TD Team Plane Hat Maintenance Company şirketini kurmuştur: Halen TD Şirketler Grubu’nda Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO olarak görevine devam etmektedir.

 

Taner Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1969 doğumluyum, aktif olarak 31 yıldır uçak bakım tarafındayım, işin mutfağından geliyorum. Teknisyenlik, şeflik, müdürlükler yaptıktan sonra kendi şirketimizin kurulumunu yaptım, sektör ihtiyaçlarına göre şirketimizi büyüterek ve çeşitlendirerek devam etmekteyiz.

Hangi okuldan mezun oldunuz? Eğitim yaşamınızdan bahseder misiniz?

İlk, orta ve liseyi Ankara da okudum, yüksek okulu Eskişehir Uçak Elektrik MYO’da bitirdim. Özellikle üniversitede çok parlak bir öğrenci olduğumu söyleyemem, ama iş hayatına girdikten sonra zamanla çok daha aktif roller almaya başladım.

Mesleğe başlamadan önce havacılığa ilginiz var mıydı?

Doğrusunu söylemek gerekirse yoktu, bizim zamanımızda inceleme, araştırma şansımız çok daha kısıtlıydı, işin gerçeği üniversite sınavında ismi çok havalı olduğu için tercihimi bu yönde yapmıştım, fakat işin içine girdikçe ilgim, bilgi ve donanımım arttı.

Havacılık sektörüne başlama süreciniz nasıl oldu, bizimle paylaşır mısınız?

Üniversite bitince havacılıkla ilgili bulabildiğim her yere başvurularımı gönderdim, o yıl İstanbul Havayolları bizim okul mezunlarından ciddi sayıda alım yaptı, zaten ilk mezunlardan olduğumuz için şansımız yüksekti ve iki farklı grup olarak İstanbul Havayolları’nın okullu ilk teknik ekibi olarak İstanbul ve Kıbrıs’ta işe başladık. Yönetimin ciddi memnuniyeti olmuş ki uzun yıllar tercihleri mezunlarımızdan yana oldu.

TDT Havacılık Bakım şirketinin kuruluşu nasıl oldu?

Daha önce belirttiğim gibi sıfırdan birçok pozisyonda çalıştım. Son olarak müdürlüğü bırakıp bir şirketimizde şef teknisyen olarak devam etme kararı almıştım.  Bu süreçte birçok arkadaşa

sektörde iş başı yaptırmış ve yetişmelerine katkılarım olmuştu. Bir akşam yemeği buluşmamızda, arkadaşlarım beni yönetici olarak benimsediklerini ve alt pozisyonda çalışmamdan rahatsız

olduklarını söylediler. Kendilerine çok yorulduğumu ve böyle çok daha rahat ve keyifli olduğumu söylememe rağmen ısrarcı oldular ve geçmişte onlara anlattığım hayalimden bahsederek kendi şirketimizi kurmak konusunda ısrar ettiler. Buna ekonomik gücümün yetmeyeceğini söyleyince de, her biri ellerini taşın altına koyacakları sözünü verdiler (gerçi sonra pek kimseyi göremesem de) :)  B sözün üzerine ben de arabamı satıp sermaye yaparak şirketi kurma çalışmalarına başladım. Yine arkadaşların ısrarlı baskılarıyla, ismimiz TD Team oldu (yoksa megalomanlıktan değil). :) Sonuç olarak 2007 yılında TDT Havacılık Bakım ve Tic. A.Ş resmen kurulmuş oldu.

 

Telepati Akademi’nin faaliyet amaçları nelerdir?

TD Team’in altında eğitim yetkilerimiz de oluştu ve kendi eğitimlerimizi vermeye başladık. Fakat profesyonelleşebilme ve gelişime açık olma amacıyla farklı bir şirket çatısı altında olmasına karar verdim ve Telepati Havacılık’ı açtım. Eğitim tarafını da bu şirketin altına kaydırdım. Daha sonra Academy Aviation şirketini yetkileri ile satın alarak Telepati ile birleştirdim ve ortaya bugünkü “Telepati Akademi” adlı eğitim şirketimiz çıktı. Çok doğru bir karar vermişiz ki bugün Telepati Akademi, Türkiye’de THY Eğitim’den sonra en geniş yetki ağına sahip şirket oldu.

Türkiye’yi uçak bakımı ve teknisyenliği bağlamında nasıl değerlendirirsiniz? Bu alana yönelik mesleki ve akademik eğitimi yeterli buluyor musunuz?

Maalesef bu konuda ciddi eleştirilerim bulunmakta. Daha anlaşılır olması için tek tek ele almak isterim: Her şeyden önce Türkiye’de Türkiye de ciddi bir yetişmiş uçak teknisyeni açığı olmasına rağmen, iş arayışında bulunan inanılmaz sayıda (potansiyel) uçak teknisyeni mevcut.

Türkiye’de ihtiyaçların çok üzerinde lise ve üniversite düzeyinde Uçak Teknisyenliği Bölümü açılmıştır. Maalesef istisnalar hariç bunların niteliği tartışılır durumda.

Uçak teknisyenliği lisesi ile üniversitesi arasına lisanslanma gerekliliklerinde bir fark konulmadığı için doğal olarak birçok arkadaşımız liseden sonra direkt iş hayatına girmek istemekte bu da yeterlilik ve kaliteyi düşürmektedir.

Bunlara ek olarak dışarıdan yapılan lisans sınavları ile lisanslı teknisyen sayısı ciddi artmış ve ortaya potansiyel teknisyen adayı ordusu çıkmıştır. Eğitim kurumlarının müfredatı teorik eğitimin dışında pratik eğitim için aşırı yetersiz.

Tek düze teknisyenlik yerine sektörün asıl ihtiyacı ara branşlardır, kabin, boya, yapısal, kompozit gibi.

İşinizin geleceği hakkındaki ne düşünüyorsunuz, teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde işler daha da kolaylaşıyor mu yoksa daha da karmaşık bir hal mi alıyor?

Teknoloji ile işlerimiz kolaylaşıyor ve iş gücü ihtiyacı azalıyor gibi görünse de, yeni gereklilik ve yeterlilikler ortaya çıktığı için yeni iş kollarını da beraberinde getirmektedir. Önemli olan bunlara hazırlıklı olabilmektir.

Sizce uçak bakımı sektörünün en önemli prensibi nedir?

En önemli prensip disiplinli olmak. Zaten tüm prosedür ve uygulamalar sıfır hataya göre hazırlanmış durumda. Eğer iş disiplininden vazgeçilmez ve uygulanırsa sorunsuz ve kaliteli iş çıkacaktır. Tabi ki disiplinli olmak kadar işine de hakim olmak gerekir; başta dil yeterliliği, teknik bilgi ve donanıma hakim olmak gibi.

Yüzlerce insanı taşıyan uçakların hat bakımlarını yapmak sizde nasıl bir psikoloji yaratıyor? Sonuçta ‘0’ hata gerektiren bir iş öyle değil mi?

Bunu uçak diye spesifik bir duruma sokmak yanlış bence, her işin kendine göre zorlukları var; önemli olan işini bilerek ve sorumluluk sahibi olarak yapmak. Aksi durumda her iş kolunda birçok riskler mevcut, örneğin ‘‘temizlik işçisi’’ denip basit görülür ama yapacağı hatalar, kullanacağı yanlış temizlik malzemesi veya uygulaması ile birçok canlıya zarar verebilir, hayati ve maddi zararlar verebilir. Bu nedenle işin büyüğü küçüğü olmaz; her işin kendine özgü zorluk ve yapılması gereken zorunlulukları vardır. Önemli olan kişilerin işlerini sahiplenmesi ve hakim olup iş esnasında disiplinli çalışmaktan uzaklaşmaması gerekir.

Eskiyle günümüzün bir karşılaştırmasını yaparsanız, neler söylemek istersiniz?

Eskiden dokümantasyondan çok uygulamaya daha fazla önem verilirdi, şimdi  tersine uygulamadan çok dokümantasyona önem veriliyor. Doğrusu hangisi diye soracaksınız tabi ki; doğrusu her ikisinin de eşit ağırlıklı önemde olması gerekir.

Uçak teknolojilerinin gelişimine baktığımızda önümüzdeki süreçte bu mesleği seçenler artacak sanırım... Ne dersiniz?

Ben bundan pek emin değilim. Yeni nesil fiziki çalışmadan çok masa başı işleri daha fazla tercih ediyor gibi. Sonuçta baktığınızda bizler uçak tamircileriyiz, hem fiziken hem de kafa olarak çalışıyor olmalıyız. Bu kadar zorlu süreçleri yaşayıp, lisans ve yeterlilikleri edindikten sonra üzerine bir de sahada fiziken çalışmak zorunda kalmayı pek çok yeni neslin isteyeceğinden şüpheliyim.

Bu mesleği seçmek isteyen gençlere tavsiyeniz ne olur, neler söylemek istersiniz?

Her şeyden önce gerçekten bu mesleği yapmak istediklerinden emin olmalılar. Bu mesleği yapabilmek için gereklilikleri önceden iyi araştırıp biliyor olmaları gerekir. Kriterlerinde öncelik para olmamalı çünkü bu meslekte (aslında her meslekte olduğu gibi) öncesinde meşakkatli bir süreci geçmeleri, sonrasında yeterlilik ve tecrübeyi kazanmalı, ancak ondan sonra maddiyat geleceğini biliyor olmaları lazım, bu da ancak mesleği çok sevmekle olabilecek bir şey. Bu işe baş koyacak arkadaşlarım ilk olarak önceliğini İngilizce öğrenmeye vermek zorunda, çünkü bu mesleğin dili İngilizce’dir.

Havacılık yaşamınızda hiç unutamadığınız ilginç bir anınız vardır mutlaka, bizimle paylaşmanız mümkün mü?

Havacılık yaşamımda unutamayacağım anılarım “yapamaz denilenlerin tamamını yapmış olmak” beni en mutlu eden anlarımdır ve bununla gurur duyuyorum. Bu gururu yaşamamda bana destek olan ve yanımda duran tüm ekibime de minnet borçluyum. Hep birlikte inanarak, güvenerek, emek vererek hayallerimizi birer birer hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz.

Bizlere vakit ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz... Eklemek istediğiniz, eksik bıraktığınız bir konu varsa dinlemek isteriz...

Aslında birçok kişi bizi TD Team ve Telepathy Academy ile tanıyor, oysa çok bilinmeyen Empathy Aviation şirketimiz vardı, İrlanda’da açtım ve EASA bakım yetkilerini aldım. Ancak maalesef tam pandemiye denk geldiği için 2022 sonunda kapatmak zorunda kaldım. Şimdi de Romanya’da bir hat bakım şirketinin büyük ortağı olduk ve inşallah yaptığımız işleri dünya çapına yayma gibi bir hedefimiz var.

Bu yıl Antalya’da shop için girişim ve yatırımlarımız başladı ve inşallah Haziran ayı içinde öncelikle A320 ve B737 tiplerinde lastik ve fren sistemlerinin yetkilerini alarak başlamayı ve devamında diğer tipler ile kabin, yapısal, kompozit ve ERA atölyeleri ile yetkilerimizi genişletmeyi hedefliyoruz.

Yukarıda saydıklarım başardıklarımız. Birde hedefimiz, hayalimiz var. Bu da en yakın zamanda hangar işletmesine sahip olarak, boya ve üst bakım yetkimize kavuşmak; böylelikle yelpazemizdeki son eksiği de tamamlayarak ülkemize, sektörümüze verdiğimiz katkılara devam etmek olacaktır.

Teşekkürler, sevgi ve saygılarımla.

 

Önerdiklerimiz

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği