UTED: Mesleğe başlamadan önce havacılığa bir
ilginiz var mıydı?
Şaban Doğan: Evet vardı… Ortaokul yıllarında
uçaklara ilgim olduğunu anlamıştım. Uçmaya
değil de uçak sistemlerini anlamaya, öğrenmeye
yönelik bir ilgim vardı. Hatta tahtadan maket uçaklar
yapmaya başlamıştım. Lisenin ilk yılında biri Türkçe
biri İngilizce iki dergi görmüştüm. Bu dergileri
incelediğimde mesleğe ilgim iyice artmıştı. Havacılık
lise boyunca ilgi düzeyinde kaldı ama üniversite
sınavlarında bu ilgim meslek seçimimi etkiledi…
UTED: Hangi okulu kazandınız?
Şaban Doğan: Tercihleri yaparken havacılıkla ilgili
bölümleri de değerlendirdim. Eskişehir Sivil Havacılık
nasip oldu, orada okudum.
UTED: Okulu beğendiniz mi?
Şaban Doğan: Tabii… Çok iyi okuldu… Hem eğitim
kalitesi, hem İngilizce hazırlık, hem de arkadaşlık
ortamı çok iyiydi… Eğitim hem kaliteliydi, hem de
pratiğe yönelikti. Hangarda çok vakit geçiriyorduk.
Uçak bakımını tecrübeli hocalardan öğrendik. Üstelik
biz okuldayken yaz tatilinde 6 haftalık bir kurs
düzenleniyordu, hangarda çalışıp lisansı alabiliyorduk.
UTED: Okul bitince ne yaptınız?
Şaban Doğan: Okul bitince bir mülakat yapıldı ve kazanan 6 arkadaş uçak bakım bölümünde çalışmaya başladık. Kadromuz da Uçak Bakımı ve Araştıra Görevliliğiydi… İki yıl çalıştıktan sonra özel sektörün şartları daha cazip geldi ve ayrıldım.
UTED: Hangi şirkete geçtiniz?
Şaban Doğan: Holiday Havayolları… 1990’lı yılların ortalarında sık sık havacılık şirketleri kuruluyor ancak pek uzun ömürlü olmuyorlardı. Holiday da onlardan biriydi…
UTED: Niçin uzun ömürlü olmuyorlardı?
Şaban Doğan: Çünkü şirket kurmak çok kolaydı… Önce şirket kuruluyor, bir süre devam ediliyordu ama uçakların bakım zamanları gelince bu masraflarla baş edemeyenler batıyordu… Holiday Havayollarına 1995’te girip, iki yıl çalıştım. Sonra şirket kapanınca Air Alfa’ya geçtim. Air Alfa’da çok uzun süre çalışmadım, aynı yılın sonunda MNG Havayolları kuruluş aşamasındayken oraya geçtim. Hatta MNG’nin ilk uçaklarının alımına bile katıldım. Fransa’dan Airbus’tan almıştık. Tek uçakla operasyona başlamıştık. Sonra ikinci uçağı İngiltere’den aldık ve gelişti…
UTED: MNG’de ne zaman başladınız?
Şaban Doğan: 1997 sonunda… Yani 20 yıldır buradayım, 10 yıldır da MNG’nin Hat Bakım Müdürü olarak çalışıyorum.
MNG Havayolları kuruluş aşamasındayken oraya geçtim. Hatta MNG’nin ilk uçaklarının alımına bile katıldım. Fransa’dan Airbus’tan almıştık. Tek uçakla operasyona başlamıştık. Sonra ikinci uçağı İngiltere’den aldık ve gelişti…
UTED: MNG daha çok kargo taşımacılığı yapan bir firma… Bir uçak teknisyeni olarak burada çalışmanın farkı var mı?
Şaban Doğan: Tabii hem de çok önemli bir farkı var. Bizde uçuş görevi çok fazladır. Ben tüm dünyayı MNG’de çalışırken gördüm diyebilirim. İlk on yılımda, yılın 6 ayı uçuş görevindeydim…
UTED: Nereleri gördünüz?
Şaban Doğan: Amerika, Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Uzakdoğu’nun hemen her yerini gördüm.
UTED: Kaç ülkeye gittiğinizi saydınız mı?
Şaban Doğan: Bilmiyorum, o kadar çok ki sayamıyorum. Diğer şirketlerde de bazı görevlere gidiyorduk ama onlar Avrupa ile sınırlıydı. Benim için dünyaya açılmak MNG sayesinde oldu.
UTED: Size en ilginç gelen yer neresi oldu?
Şaban Doğan: Dünya çok güzel ve farklılık dolu… Ancak Afrika o kadar farklı ki hemen unutulmaz oluyor… Yokluk, yoksulluk, vahşi hayat… Bir anda başka bir dünyaya gelmiş gibi hissediyorsunuz. Havaalanına iniyorsunuz, barakadan bir ofis ve terminal, basit bir kule ve etrafında hiçbir koruma olmayan bir pist ile karşılaşıyorsunuz. Yani vahşi hayatın ortasında bir havaalanı…
Afrika’dan sonra da Uzakdoğu ilginç… Orada da teknolojik olarak gelişmiş ama kültür olarak çok farklı bir medeniyet var. Yemeleri, içmeleri, giyim tarzları, hayata bakışları çok farklı… Uzakdoğu halkı diğer yerlere göre daha barışçıl, kendinizi daha güvenli hissediyorsunuz…
UTED: Buralarda ilginç havacılık anılarınız oldu mu?
Şaban Doğan: Anı çok, seçmek zor… Arizona’ya uçak alımına gitmiştik. Havalimanı güvenliği ile ilgili bir seminer verdiler. Biz, bildiğimiz konuları bekliyoruz; giriş kapıları şunlar, içeride hız limiti bu, gibi bilgiler bekliyoruz… Onun yerine ilk slaytta zehirli akrep, örümcek ve yılanların tanıtımıyla başlamıştık. Bunun eğitimini verdiler, çünkü o havaalanında en önemli güvenlik sorunu bu hayvanlarmış…
Bir kez de Holiday Havayollarındayken iniş sonrası kontrolünde, iniş takımlarında bir yangın tespit etmiş ve arkadaşların yardımıyla söndürmüştüm.
Bir kez de transatlantik uçuşunda İzlanda’da Keflavik havaalanına yakıt için inmiştik. Uçak arıza yaptı. Dışarıda eksi 44 dereceyi gördük. Metal metale değdiğinde yapışıyordu. Flaplarla ilgili bir arızaya bakacaktık, yardım almak için hangara gittik. Hangarın Mart ayına kadar açılmayacağını, kapıların donduğunu söylediler. Biz Ocak ayındaydık ve iki ay boyunca hangarın açılmayacağını öğrendik. Tabii dışarıda halletmek zorunda kaldık.
UTED: Maceralı bir meslek yaşamınız olmuş…
Şaban Doğan: Evet… Zaten Uçak Teknisyenliği muhteşem ve macera dolu bir meslek… Mesleği sevmemin bir nedeni de bu… Hatta bir keresinde Afrika’da Benini Cumhuriyeti’nde bizi otelden apar topar alıp havaalanına götürdüler… Ne oluyor, demeye kalmadan ülkeyi terk etmiştik. Meğer ülkede darbe oluyormuş…
UTED: İlginç kargolar da taşımışsınızdır…
Şaban Doğan: Tabii… Hayvan taşımacılığı çok oluyordu. Özellikle değerli yarış atlarını sık sık taşıdık. Atlar öyle değerli oluyordu ki, uçağın üç katı bedele sigortalanıyorlardı… Bir de at taşımacılığı uzun sürer. Uçuş öncesi yükleme, sonrası boşaltma ve temizlik meşakkatlidir. Bir keresinde Kanada’dan Amsterdam’a at taşımıştık. İndikten sonra otele gittiğimizde atların kokusunun üstümüze sindiğini çevremizdekilerin tavırlarından anlamıştık.
UTED: Başka neler taşıdınız?
Şaban Doğan: Maymun, çok lüks arabalar, hatta balina bile taşıdık. Kargo taşımacılığı çok ilginçtir.
UTED: Balina nasıl taşınıyor?
Şaban Doğan: Özel bir tankı var, onun içinde taşınıyor. Singapur’dan Avrupa’da bir su parkına getirmiştik.
UTED: Çok ilginç kargolar…
Şaban Doğan: Evet… Bir keresinde Senegal’den Fransa’ya müze taşımıştık. Tüm sergilenen eserler ve sergi malzemeleriyle…
UTED: Sizce uçak teknisyenliğinin en önemli prensibi nedir?
Şaban Doğan: Bir uçuş şirketi kurtarmaz, ancak bir uçuş şirketi batırabilir… Benim arkadaşlara sık sık söylediğim bu sözü çok önemsiyorum. Sorunsuz uçuşlar bizim olmazsa olmazımızdır. Binlerce sorunsuz uçuşun yarattığı etki bir sorunla ortadan kalkabilir. Bu nedenle her zaman eksiksiz, kuralına uygun ve dört dörtlük iş yapmalıyız. Eve gittiğimizde kafamızda küçücük bir “acaba” bile kalmamış olmalı.
İkinci önemli prensibim de hiçbir zaman öğrenmenin bitmeyeceğidir. Ben bu işi biliyorum, dediğiniz anda hata yapmaya başlarsınız… Oysa bizim işimizde her gün uğraşılan konu diğerinden farklıdır. Ben biliyorum deyip de ezbere iş yapmamalıyız…
UTED: Gençlere önerileriniz var mı?
Şaban Doğan: Az önce söylediklerime ek olarak, uçak teknisyenliği çok sabır, bilgi ve tecrübe isteyen, takım ruhuna önem verilmesi gereken bir meslek. Her zaman öğrenmeye açık olsunlar. İngilizce, fizik, kimya ve matematik bilgisi iyi olmalı, analitik düşünebilmeli, stres altında çabuk karar verebilmeliler…