Uçuş emniyetini, uçak bakımı açısından en üst düzeye çıkarmak, teknik nedenli gecikme ve aksaklıkları en aza indirmek, doğrudan doğruya “insan faktörleri” ile ilgilidir. Bu sebeple biz de bakım sürecini insan boyutuyla ele alarak, insan hatasının hangi durumlarda ortaya çıktığı ve bunları azaltmak için hangi uygulamalara yer verilmesi gerektiği üzerinde durmak istiyoruz.
Uçak bakımında, birbirinden farklı ve zorlu pek çok görevi yerine getiren personel, belli kurallar ve sınırlar çerçevesinde bir arada çalışmaktadırlar. Bundan dolayı Uçak Bakım Teknisyenleri’nin “insan faktörleri” konularında bilinçlenmesi ve gerek olumlu gerek de olumsuz yönleriyle kendilerini tanımaları çok büyük önem arz etmektedir.
Havacılıkta, “insan faktörleri” konuları bu anlamda ele alınırken, ne yazık ki ilk hedef kitle sadece uçuş ekibi ve hava trafik kontrolörleri olmuş, ancak bakımdan kaynaklı kazalar meydana gelmeye başladıktan sonra, özellikle Aloha Airlines/ B737-300 (1988) ve British Airways/ BAC1-111 (1990) kazalarının ardından, uçak bakım faaliyetleri de insan faktörleri/insan hataları konularının uygulama alanı içine girmiştir. Bu tarihe kadar İnsan Faktörleri ile ilgili sistemsel yaklaşım ve kavramsal modellemeler yapılırken teknisyenin göz ardı edilmesi, bakım sürecinde çalışma şartlarını zorlaştırmakta ve hataların artmasına sebep olmaktadır. Diğer taraftan yaşanan kazalar sonrası bir çok kurallar tanımlanmış ve bunlar bakım manüellerine eklenmiştir.
Uçak üzerinde çalışılırken dikkat edilmesi gereken kurallar bellidir. Uçak Teknisyeni bakım manüellerindeki uyarıları atlamadan gerekli emniyet tedbirlerini alarak çalışması gerekmektedir. Bu konuda Amerika’yı yeniden keşfetmemize gerek de yok. Buradaki temel problem neden bu kurallara uyulmadığı ya da neden bu konularda şirket kültürü ve ahlakı oluşturamadığımızdır. Ortada bir hata varsa bunun bir çok sebebi olmasına rağmen genelde insanlar kendilerini soyutlayarak olayı değerlendirmekte ve öz eleştiriden kaçınmaktadırlar. Ancak bakım süreci bir ekip işidir ve bu süreçte temizlik görevlisinden mühendise, teknisyenden genel müdüre kadar herkesin bir sorumluluğu vardır.
Bir hata ya da kaza olduğunda, çalışanın kendi üzerindeki sorumluluğu bir kenara koyarak, şirketinde gördüğü yönetim konusundaki eksiklikleri tek sebep olarak görmesi ya da tersinden bakarsak yönetimin sadece çalışanların kusurlarının kazalara sebebiyet verdiğini düşünmesi kimsenin sorumluluğu üzerine almaması bakım ortamında emniyetli bir çalışma ortamının oluşmasının önündeki en büyük engellerdendir.
Tip eğitimleri süresince kursiyerlere, taskların uygulanması ile ilgili eğitim videoları izletmekteyiz. Bu videoların izlenmesi esnasında gözlemlediğim kadarı ile teknisyenler izledikleri videoda yapılmakta olan bir iş için kullanılan bir ‘tool’ gördüğünde ‘bak işte adamlar insana nasıl değer veriyorlar’ gibi tepkiler verebiliyorlar. Çünkü videoda gördüğü ‘tool’ kendi şirketinde bulunmadığından aynı işi daha zor şartlarda yapmak zorunda kalıyorlar. Burada belirtmek istediğim konu, evet gerekli ‘tool’ takımhanede yoksa bu bir kusurdur ve insanların hata yapmasına sebep olabilir. Ancak bakım sürecinde hataların ve kazaların oluşmasına sebep olabilecek bizim de üzerimize düşen görevler olduğu unutulmamalıdır. Çünkü aynı durumda belki de aynı çalışan kullanması gereken bir ‘tool’ u takımhanede mevcut olmasına rağmen kullanmayabiliyor. Takımhanede gerekli ‘tool’ yoksa bu yönetime bakan bir faktörken; takımahanede mevcut bulunan bir ‘tool’ un kullanılmaması da çalışanlara bakan bir faktördür.
Bir hata meydana geldiğinde bunun sebebi analiz edilirken, bu hatanın oluşmasına sebep olan faktörleri üç temel kategoride değerlendirebiliriz. Bunlar:
1) Bilişsel İnsan Faktörleri: Algılama, hafıza, muhakeme ve tepki gibi zihinsel süreçlerle ilgili faktörlerdir. Zihinsel iş yükü, karar verme, eğitim, insan-bilgisayar etkileşimi, iş stresi, bilişsel faktörlerdir.
2) Fiziksel İnsan Faktörleri: İnsan anatomisi, fizyolojik ve biomekanik karakteristikler gibi fiziksel aktivitelerle ilgili faktörlerdir. Malzemelerin taşınması, tekrarlı hareketler, iş yeri düzeni, emniyet ve sağlık, fiziksel faktörlerdir.
3) Organizasyonel İnsan Faktörleri: Organizasyonel yapı, politikalar ve planlamayı da içeren faktörlerdir. Ekip/kaynak yönetimi, kalite yönetimi, iş tasarımı, birimler arası iletişim ve şirket kültürü gibi organizasyonel, yani daha çok yönetimi ilgilendiren faktörlerdir.
Hem çalışanlar, hem de yönetenler sorumluluklarının bilincinde olarak kendi görevlerini yerine getirdiklerinde daha emniyetli bir bakım gerçekleşecektir. Bunun olabilmesi için bir hata ya da kazanın sebebi üzerine düşünürken hiçbir çalışan kendisini soyutlamadan olayı değerlendirmeli ve devamında üzerine düşen görevleri daha emniyetli bir şekilde yapmak ya da yaptırmak konusunda ısrarcı olmalıdır.
İlerleyen sayılarda “insan faktörleri” konuları üzerinde durmaya devam edeceğiz.