Kıymetli UTED Dergisi okuyucuları,

Sizlerle bu yazımda sektöre yeni adım atan hava aracı bakım personelinin sektöre ilk adımı, gözlemlediği ve yaşadığı zorlukları aktarmak, yapılan doğru ve yanlışları ifade etmek, bakım organizasyonuna ilk adımını atan genç bir teknisyenin bakış açısı ve bunların ışığında önerilebilinir tavsiyeler üzerine sizlerle bu konuyu paylaşıp, gündeme getirmek istiyorum.

 

Son yıllarda büyüyen ve gelişen havacılık sektörü nitelikli, kendini geliştirmeye açık ve yabancı dil (İngilizce) bilgisi olan kişilerin istihdamının sağlandığını gözlemlemekteyiz. Ülkemiz havacılık sektöründe her geçen gün kadrolu personel sayısı artmaktadır. Mülakatlar ve bekleme süreci ile istihdam sürecini bir bütün olarak ele alırsak bekleme periyodunun daha da azaldığını görmek sevindirici olsa da yıllardır üzerinde durduğumuz nitelikli personel algısını günümüz teknolojisi, eğitimler ve pratikler ile daha da güçlü hale getirebilmek için çalışmaların devam ettiğini görmekteyiz. Alım süreçlerinde farklı istihdam türleri mevcut. TYP (Teknisyen Yetiştirme Programı), İEP (İşbaşı Eğitim Programı) ya da doğrudan istihdam gibi...

 

Bu ve bu tür atılımların sonucu önümüzdeki yıl açılacak olan İstanbul 3. Havalimanı’dır. Ülkemiz ve milletimiz tarafından merakla beklenen 3. Havalimanı, ciddi manada kişiye istihdam alanı sağlamakla beraber ülkemiz havacılık sektörü için oldukça önem taşımaktadır.

Büyüyen ve güçlenen havacılık sektörümüz için gereken alt yapı çalışmalarının öneminden biraz bahsetmek istiyorum. Talebe yetiştiren bir çok havacılık liseleri ve üniversiteler bulunuyor. Bunların bazıları gereken kalite ve yetkinlikte eğitim ve pratik eğitim verebilirken bazıları ise teoriyi okulda verip talebeyi staja gönderiyor ve stajyer olduğu kurumlarda da tabiri caiz ise azıcık ucundan gösterilip tekrardan okuluna gönderiliyor.

 

Sektöre yeni adım atan bir uçak bakım teknisyeninin okul ile sektör arasında tek köprü olan zorunlu staj uygulamasının az da olsa iş hayatına hazırladığını gözlemlemekteyiz. Staj döneminde belirli bir kültür, işleyiş ve sektörel farkındalık aşılama üzerine çalışmalar yürütülürken, iş hayatında ise bunları hem uygulayıp hem de sektörel gereklilikleri yerine getirme (şirket içi eğitimler, PART 66 sınavları gibi) durumu gözlenmektedir. Aslında sadece bunlarla da bitmiyor çünkü bir PART 145’e tabii olan bir MRO’da ( Maintenance Repair Organization ) çalışıyorsanız kendinizi daima geliştirmek durumundasınız. Gelişime ve yeniliğe kesinlikle açık olmalısınız.

 

Sizlere bazı gözlemlerden bahsetmek istiyorum. Bunlar;

 

Gözlem 1: Okulda Verilmeyen Bilginin İş/Staj Hayatında Edinilmesi

Günümüz şartlarında üniversitelerin / liselerin belirli bir şarta tabii tutulmadan hava aracı bakım personeli yetiştirmek son trendlerden… Her yıl milyonlarca genç binbir hayaller ile bu bölümleri tercih edip kazanıyor ve sonrasında sadece okula git gel, bilgi yığınında kaybolma gibi safhalardan geçmektedir. Kişi zorunlu staj veya iş hayatına girdiğinde sektörel zorunlulukları öğrendiğinde büyük bir şok etkisi ortamı kaplıyor, ardından bir sessizlik havada hakim oluyor. Kök neden analizi yapacak olursak;

 

- Kişi okulu tercih etmeden önce tercih etmek istediği bölümü neden tüm hatları ile araştırıp, sektördeki ilgili kişiler ile neden bağlantıya geçmedi?

- Okul bu bölümü / programı açarken gerekli bilgiler ışığında mı açtı yoksa başka bir neden / nedenler mi var?

- İlgili STK’lar (sivil toplum kuruluşları) bu aşamada öğrencilerin yanında mı?

Açıklaması ile beraber daha da sorular türetebileceği gibi birden fazla da cevap türemesi mümkün olacaktır. Kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Burada amaç bir idareyi, kurumu kötülemek değil. Amaç oluşan durumun nedenini tespit edip, oluşan hatayı en az seviyeye indirmektir.

 

Gözlem 2: Sindirme (Ezme) Politikası

Akademik bir dille kurum kültürü de denmekte.. Geçmiş yıllardan beri süregelen en kötü durumlardan biri bu olsa gerek. Özellikle yeni iş hayatına atılan bir kişi için inanılmaz kötü bir durum olduğunu söyleyebilirim. Sebebini ise şu şekilde ifade edebilirim. SHELL modelindeki L-L (Liveware - Liveware / İnsan - İnsan), bu konu için müthiş bir örnek. İnsanlar arasında olan etkileşim çalışma performansını oldukça etkilemektedir. (“Senin buna yetkin yok. Sen sadece izle“, “Sen daha dünkü adamsın benden daha iyi mi biliyorsun”) gibi deyimlerin örneğini vermem konuyu oldukça özetlediğini düşünüyorum. Bunların yerine genç teknisyeni teşvik edici ve küçük işlerde el yeteneği kazanması (gözetim altında) hem geleceğe yatırım hem de kişinin kendine olan özgüveninin artmasını sağlayacaktır.

 

Gözlem 3: Yaptığı İlk Hatada Dünyayı Dar Etmek, Suçlamak

İnsan beşerdir. Adı konmayan davranış tavırları ile bunları yansıtmak, belirtmek kişiyi son derece etkilemekle beraber performansında düşüşü gözle görünebilir şekilde görebiliriz. Hata yapma oranını nasıl azaltacağı konusunda gerekli uyarılar yapmak daha sağlıklı olmasıyla beraber almış olduğumuz modül 9 eğitimi ve medalardan yararlanırsak bir çok konuda faydalandığımız gibi bu konu hususunda da faydalanabileceğimizi ifade etmek istiyorum.

 

** MEDA (Maintenance Error Decision Aid) hakkında bilgi almak isterseniz;

http://www.uteddergi.com/tr/menu/safety-first/meda-nedir.htm

 

Ve son olarak şunları eklemek istiyorum. Eğitim pratikle, pratik tecrübeyle gelişir...

Sizleri saygı, selam ve muhabbetle selamlıyorum.

Önerdiklerimiz

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği