Emekliliği rafa kaldıran bir uçak teknisyeni…
Çalışmanın kutsallığına inanarak çalışma hayatında birçok başarıya imza atan Resul Kocabaş, 33 yıl çalıştığı THY’den emekli olduktan sonra; İstanbul Aydın Üniversitesi’nde ‘hoca’ olarak 35 yıllık bilgi birikimini ve iş tecrübesini yeni nesil uçak teknisyenlerine aktarıyor…
Uçak teknisyenliğinde geçirdiği 35 yıllık havacılık tecrübesini bugün İstanbul Aydın Üniversitesi’nde geleceğin uçak bakım teknisyenleri ile paylaşan Resul Kocabaş, “Hiçbir zaman bu meslekten emekli olup kopmak gibi bir hedef düşünmedim. Sahip olduğum bilgi, beceri ve dokümanlarla bir kenara çekilmeyi doğru bulmuyorum. Şimdilik tecrübelerimi öğrencilerimle paylaşmayı ve işimi severek yapmaya devam ediyorum” diyor.
Resul Bey, sizi tanıyabilir miyiz? Resul Kocabaş kimdir, kısaca sizi tanımak isteriz…
1958 Isparta/Yalvaç/Sücüllü doğumluyum. İlkokul 3’üncü sınıfa kadar Sücüllü köyünde okudum. Daha sonraki süreçte rahmetli babamın çalışmak için gittiği İstanbul Eyüp-Otakçılar semtine tüm aile olarak göç ettik. Geri kalan ilk ve ortaokul hayatımı Otakçılar’da tamamladım. Lise öğrenim hayatımı ise Alibeyköy Endüstri Meslek Lisesi Metal İşleri Bölümü’nden 1975 yılında mezun olarak tamamladım. 1978-1980 yılları arasında İzmir, Balıkesir ve Kıbrıs olmak üzere askerlik görevimi yerine getirdim. Evliyim, Birsen ve İbrahim adında bir kızım, bir de oğlum var. 1985 yılında girmiş olduğum ve 33 sene uçak teknisyenliği ve teknik öğretmen olarak hizmet verdiğim Türk Hava Yolları’ndan 2018 senesinde emekli oldum. Sonrasında ise İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Uçak Teknolojisi Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmalarımı sürdürüyorum.
İşe başlama sürecindeki hikâyenizden biraz bahseder misiniz? THY’de işe başlama süreciniz nasıl gelişti?
Mezun olduktan sonraki aşamada bana eğitim veren hocalarımın tavsiyesi üzerine teknisyen olarak okulda kalmam istendi ve ben de kabul ederek iş hayatına başlangıç yapmış oldum. Bu süreçte diğer okulların ihtiyacı olan demirbaş kullanımlarını üreterek okulumuzun adını Türkiye’nin önde gelen meslek liseleri arasına yerleştirdik. Askerlik görevimi tamamlayıp tekrar Alibeyköy Endüstri Meslek Lisesi’ne geri döndüm. 1982 yılında okul müdürümüzün şimdiki adıyla Ziya Kalkavan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne geçişiyle beraber bu okulun hizmete alınıp ilk kayıt ve düzenleme işlemlerini gerçekleştirmek ve kayıt süresince velilere yardımcı olarak okulun açılış hizmetinde katkılarımız oldu. 1985 yılına kadar Alibeyköy Endüstri Meslek Lisesi’ndeki öğrencilere atölyedeki uygulamalı pratik işlerin yapılmasına devam ettim. Buradaki Teknisyenlik görevime devam ederken daha önceki öğrencilerimden ziyarete gelenlerle yapmış olduğumuz muhabbetler esnasında 1983 yılında Türk Hava Yolları’nda işe başlayan arkadaşlar THY’de sosyal, ekonomik ve çalışma şartlarının iyi oluşundan bahsettiler. Arkadaşların anlatımından yola çıkarak 1985 yılında gerçekleştirilen personel alımlarına başvurdum. Gerekli mülakat ve işlemleri tamamladıktan sonra işe alınma sürecim tamamlandı ve Türk Hava Yolları serüvenim başlamış oldu.
80’lerde işe başladığınız zamanki duygularınız nasıldı? Hayalleriniz, yaşadığınız duygular, yaklaşımınız vs. biraz o zamanın atmosferinden bahseder misiniz?
Türk Hava Yolları’nda işe başladığımda daha önceki çalıştığım ortamdan kazandığım iş ve el tecrübeleri konusunda deneyimli olduğum için uyum sürecini zorlanmadan atlattım. Elbette ki ilk sürece baktığımız zamanlarda bizim için büyük ve yeni bir çalışma ortamına girmek, uçakları yakından görmek, bakım ortamlarını, kule, apronu, pistleri ve farklı araçları görmek heyecanlanmamıza sebep oldu. Tüm bunlara ek olarak THY çatısı altında çalışıyor olmak, çalışma ortamımızı dışarıdaki insanlara anlatırken, insanların arzuyla verdikleri tepkiler, kendimizi mutlu hissetmemizi sağlayan duygulardı diyebilirim.
İşe başladığınız dönemde arkadaşlık ilişkileri nasıldı?
İşe başladığımız dönemlerde yaklaşık olarak 500 kişi gibi kalabalık bir çalışma grubu olarak işe başladık. İlk zamanlarda yapılacak işlerin tecrübe eksikliğinden üstlerimize zaman zaman işlerle alakalı sorular sorar ve bizlere yardımcı olmalarını ve öğretmelerini isterdik. Zaman içinde arkadaş ve çalışma grupları arasında tanışmayla beraber kaynaşma oldu. Zamanla sevgi, saygı ve birliktelik içinde zorlukları aşarak birbirimize yardımcı olmaktan kaçınmadık. Birbirimizin eksik olduğu noktaları kapatarak en mükemmel ve emniyetli şekilde verilen görevleri yerine getirerek uçak bakımlarını tamamlar hale geldik. Bugün bile eski zamanlardaki şeflerimiz, ustalarımız, abilerimiz ve çalışma arkadaşlarımızla buluşup o günleri yad ediyoruz. O günler güzel günlerdi, dostluk, arkadaşlık, vefa her duygunun en saf ve en temizini yaşadık; o duygularla çalışma hayatını tamamladık. Bugün de o günleri hatırlayınca duygulanıyoruz, heyecan duyuyoruz.
Teknoloji ilerliyor ve sizin mesleğinize yansımaları da olağanüstü… Teknoloji ile birlikte işleriniz kolaylaştı mı?
Elbette ki günümüzde her mesleğe yansımaları ve katkıları bulunan teknolojinin bizim için de sağladığı kolaylıklar oldu. Gelişen teknolojiyi takip etmek ve kendini geliştirmek kaçınılmaz bir sondur aksi halde havacılıkta geri kalırsınız ve işlerinizi sonlandıramazsınız. Eski tip uçaklara nazaran yeni teknoloji ile yapılmış ve son sistemlerle donatılmış uçaklar üstünde çalışmak tabi ki de kolaydır. Eski uçaklarda mutlaka yapılan işlerin sonucunu gidip görmek ve dokunarak sonuçlandırıyorduk; oysaki şimdilerde teknolojinin bize getirdiklerinden yararlanarak tek bir kokpit içinden çoğu işlemin sonucunu kontrol edebiliyoruz. Bunlara örnek verecek olursak eski tip uçaklarda lastik hava basıncını manuel olarak kontrol edip görüyorduk. Şimdiki yeni nesil uçaklarda ise kokpit içinden lastiklerin ayrı ayrı olarak basınçlarını görebiliyoruz. Teknolojiyle birlikte şimdiki uçaklar meydana gelen veya gelebilecek olan problemleri yazılı, sesli ve ışıklı olarak bize bildirimler sağlıyor.
Havacılık evrensel bir meslek… Dünyanın her yerinde ortak bir dile sahip… Türkiye’de uçak teknisyenliği mesleğini icra ediyor olmanın farklı bir yönü var mı dünyayla kıyaslandığında?
Havacılık mesleğinin evrensel olması sebebiyle gerek dünyada gerekse ülkemizde yapılacak işler açısından hiçbir farklılıkları bulunmamaktadır ve hepimiz için ortaktır. Tüm bu ortak noktalara sahip olmak için ise yapmamız gerek tek bir şey vardır. Tüm dünyada evrensel olarak kabul edilen İngilizce dilini hem konuşabilen, hem yazabilen hem de anlayabilen olmak gerekiyor. Çünkü mesleğimizi icra ederken başvurduğumuz kitaplar, belgeler, kartlar ve dokümantasyon bu dile göre dizayn edilmiştir. İlk başta farklılığın olmaması için bu yabancı dile hâkim olmamız gerekmektedir. Kıyaslama bölümüne gelecek olursak; elbette ki bulunduğunuz ülkeye, çalıştığınız şirkete ve sosyal imkânlarınıza göre inişli-çıkışlı değişik koşullar ve imkânlar içinde olabilirsiniz. Farklı bir yön olarak ise uçak teknisyenliğinin ek olarak sizlere katacağı birçok şey vardır. Görev gereği farklı ülkeler görmek, yeni kültürler tanımak ve sosyal çevrenizi genişletmek bunlara örnek olarak verilebilir.
Teknolojinin geldiği noktada, mesleğiniz açısından gelecek öngörünüz nedir, neler söylemek istersiniz?
Mesleğe başladığımız 1985’li yıllardan bu zamana kadar teknolojide çok büyük gelişmeler oldu ve olmaya devam edecektir. O zamanlar DC-9, F-28, DC-10, Boeing 707, Boeing 727, DASH-7 gibi uçaklarda çalıştık. Bugünlerde Airbus A-330, 321, 350, Boeing 777 gibi ileri teknoloji ile donatılmış uçaklara sahibiz. Bu uçaklar daha öncekilerle mukayese edilince teknolojinin getirmiş olduğu farklılıklar ve yenilikler meydana çıkmaktadır. Havacılık sektöründe 35 yılım geçti. Yıl 2055 olunca bugünkü teknoloji de meslek hayatımdaki ilk yıllarıma dönecek ve o günkü zamanla bugün arasında hiç durmadan ilerleyen teknolojiye bakınca farklılıklar olacaktır. Fakat her ne olursa olsun benim öngörümce uçak bakımı asla insan eli değmeden olmayacaktır.
Meslekte, karşılaştığınız problemlerin üstesinden gelmek için kullandığınız yollardan, yöntemlerden biraz bahseder misiniz?
Uçak bakımında çalışırken ne iş yaparsanız yapın mutlaka bir kılavuz olarak dokümantasyon kullanmak zorundasınız. Uçak üreticisi firmalar uçak bakımlarının nasıl yapılması gerektiğini gösteren Aircraft Manual Maintenance’i (AMM) düzenlemişlerdir. Çalışma ortamlarında AMM’ye göre iş takibi yaparsanız; kullandığınız komponentin, FORM-1, ömürlü malzemenin son kullanma tarihi geçmemiş ise; kullandığınız araç ve gereçlerin kalibresi yapılmışsa; emniyet kurallarına uyup gerektiğinde kişisel koruyucuları kullanırsanız yapmış olduğunuz işlerde sorun ile karşılaşmazsınız. Buna ek olarak yapılan işleri daha önceden gerçekleştirmiş olan arkadaşlarımıza danışıp tecrübelerinden yararlanarak da birçok işte karşılaşılabilecek problem ve aksaklıkların üstesinden gelmişliğimiz olmuştur. Bilgi ve tecrübe paylaşımı her işte olduğu gibi havacılıkta da önemli ve gereklidir.
THY’de bulunduğunuz görevden emekli oldunuz, bugün İstanbul Aydın Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapıyorsunuz önemli bir sorumluluk olsa gerek…!
Önemli süreç olmasına ek, aslında THY’den emekli olmadan önceki son 3 senemde yapmış olduğum teknik eğitmenliği devam ettiriyorum gibi düşünebiliriz. Gerek Türk Hava Yolları gerekse İstanbul Aydın Üniversitesi’nde olan arkadaş grubumun bana tavsiye ve davetleri sonucu üniversitede eğitim verme şansına sahip oldum. Üniversitenin bünyesinden bulunan Uçak Teknolojileri Bölümü’ndeki öğretim görevlisi olan çalışma arkadaşlarımla beraber gerekli araştırmaları yaparak ve eksik olan tüm ihtiyaçları karşılayarak okulumuzun sağladığı destek ve imkânlarla beraber hangarımızı kurduk. Gerekli eğitim setleri, araç ve gereçleri hazırlayarak buna ilaveten uçak ile destekleyerek ‘Tanınmış Okul ( A Kategori ) Sertifikası’nı SHGM tarafından okulumuza kazandırmış olduk. 33 sene boyunca Türk Hava Yolları’nda kazanmış olduğum bilgi, birikim ve tecrübelere ek olarak gerek yurtiçi gerekse yurtdışında almış olduğum eğitimler sayesinde okulumuz bünyesinde bulunan öğrencilere eğitim verme konusunda yabancılık çekmemekteyim. Sektörden gelen biri olmam dolayısıyla vermiş olduğum dersleri, pratik uygulamaları ve yaşanmış olan tecrübelerimi öğrencilerimize rahatlıkla aktarmaktayım. Bu süreçte bana yardımcı olan ve adaptasyon sürecini daha kolay hale getiren bölüm başkanım ve öğretmen arkadaşlarımla birlikte bana bu imkânı sağlayan İstanbul Aydın Üniversitesi’ne teşekkür ederim.
UTED üyesisiniz, ‘UTED’e üye olmanın öneminden bahsedin’ dersem neler söylersiniz?
Hangi dernek olursa olsun başarısı ve faaliyetleri üyelerinin katılımı ve üye aidatlarının düzenli olarak ödenmesi ile doğru orantılıdır. UTED’in iş hayatımızda birçok faydasını gördük. Sosyal etkinlikler, iş kıyafetleri, maddi artışlar, özel günlerde dağıtılan hediyeler ve iftar yemekleri düzenleyerek üyelerini bir arada tutup, kaynaşmalarını sağlamak gibi birçok faaliyet içinde bulunmuştur. En önemli noktalarından gerek sosyal, gerek görsel, gerekse yazılı basında biz uçak teknisyenlerinin görevini ve önemini anlatan, her durumda hakkını savunan, gerekli kurum, kuruluş ve yönetim ile köprü görevi görmesi başlıca önemini göstermektedir. Ayrıca aylık olarak çıkarılan dergi ile teknisyenleri dünyaya tanıtan ve mesleği anlatan bir pencere haline gelmiştir. Ayrıca havacılık fuarlarına katılarak insanların merak ettiği uçak teknisyenliği, uçak bakımları ve havacılık konusunda bilgilendirmede bulunmaktadır. Avrupa Yakası’nda bulunan Bakırköy merkezden sonra Anadolu Yakası Kurtköy’de açılan yeni bir şube ile büyümeyi sağlamış ve bu yakada bulunan teknisyenlerin derneğe katılımını kolaylaştırmış ve teknisyenlerin birbirleriyle olan iletişimini sağlamıştır. Dünden bugüne kadar derneğimiz için katkıda bulunan, yardımcı olan ve faaliyetlerin gerçekleşmesini sağlayan tüm kurucu başkan ve arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Aramızdan ayrılanları rahmetle anar, onursal başkan Sefa İnan’a hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. En son yapılan seçimli genel kurulda yeniden başkan seçilen Necdet Aksaç ve yönetim kuruluna daha önceden yaptığı hizmetler için teşekkür eder, bundan sonraki süreçlerde başarılar dilerim.
En zor sorumu sormak istiyorum, bize bir anınızı anlatır mısınız?
Uzun bir çalışma sürecinde elbette ki yaşamış olduğunuz birçok anım vardır. Her bakım sonunda yaşanan heyecanlı anlar, uygulanan testlerin sonucu, motor ve iniş takımı gibi değiştirilen büyük ve uzun süreli komponentlerin sonuçları, test uçuşlarındaki tehlikeli testlerin gerçekleştirilmesi sırasındaki heyecanlı ve tehlikeli dakikalar, yurtdışındaki farklı ülkelere gidildiği zamandaki yaşanılan olaylar bu anılara örnek olarak verilebilir. İçlerinde aslında en özeli ise 9’uncu cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel ile birlikte yapmış olduğumuz Filipinler gezisi diyebiliriz. Uçak teknisyeni olmanın ayrıcalıklarından biri de yaşanılan farklı anılar ve görevler sırasında yaşayıp biriktirdiğimiz özel dakikaları sayabiliriz.
Ne zaman emekli olacaksınız, emeklilik sizin için ne ifade ediyor?
Hiçbir zaman bu meslekten emekli olup kopmak gibi bir hedef düşünmedim. Sahip olduğum bilgi, beceri ve dokümanlarla bir kenara çekilmeyi doğru bulmuyorum. Şimdilik tecrübelerimi öğrencilerimle paylaşmayı ve işimi severek yapmaya devam ediyorum.
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Hangi meslek grubu olursa olsun insanlar seçimlerini yaparken kendilerine uygunluklarını araştırmalı, artı eksi yönlerini bilerek seçimlerini doğru şekilde yapmalıdırlar. Hayatta hiçbir başarının tesadüf olmadığını ve bunun çalışmanın bir ürünü olduğunun farkına varmalıdırlar. Uçak teknisyenliğinde içinde olduğu ve günümüz tüm mesleklerinde hatta hayatımızın birçok alanında da İngilizce bilmenin bize artı değerler katacağı inancındayım. Teknolojiyi takip edip kendi mesleklerimiz üzerinde uygulayıp gelişimlerden geri kalmamalıyız. İyi bir çalışma ve toplum ahlakına sahip olmalı, hem mesleki yaşantımızda hem de günlük hayatımızda dürüst davranmayı kendimize ilke edinmeliyiz. Son cümlelerimde her şeyimi kazandığım Türk Hava Yolları’na, yetişmemde emeği geçen öğretmenlerime, başkanlarıma, şeflerime, usta ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Aramızdan ayrılan tanıdıklarımıza da rahmetler diliyorum. Ve son cümlemi de bu sayfada duygu ve düşüncelerimi paylaşma fırsatı veren UTED başkanı Sayın Necdet Aksaç ve ekibine teşekkürlerimi ileterek bitiriyorum.