Uzun yıllar THY’de uçak teknisyeni olarak çalışan ve son beş yıldır CFM firmasının REP’i olan Hidayet Kapkaç, uçak teknisyenliği ile aşk arasında bağlantı kurarak “Aşk ilişkisinde olduğu gibi, sürekli emek verilmeli ve sadakat kaybedilmemeli. Böylece meslek aşkınız bitmez” diyor…
UTED: Havacılığa THY’ye başvurmadan önce bir ilginiz var mıydı?
Hidayet Kapkaç: Havacılık aşkı ilkokul çağlarındaki birçok çocuk gibi bende de vardı. Bir keresinde Yeşilyurt’taki Hava Harp Okulu’nun girişindeki kartalı görmüştüm ve çok etkilenmiştim. O yaşlarda pilot olmayı istiyordum. Pilot olamadım ama Allah nasip etti uçak teknisyeni oldum. Askerliğimi de havacı olarak yapmam bu aşkı yeniden canlandırdı.
UTED: Liseye torna bölümünde başlamış, sonra da makine bölümünden mezun olmuşsunuz. Üniversite hedefiniz neydi?
Hidayet Kapkaç: Makine mühendisliği okumak istiyordum. Mimarlık ve inşaat mühendisliği bölümlerine girebiliyordum ama makine mühendisliğini o kadar istiyordum ki bu bölümlere başlamadım. İstediğim üniversitenin makina mühendisliği bölümünü kazanamadığım için de üniversitede okumadım.
UTED: Demirdöküm’de kalıpçı olarak çalışıyordunuz ve buradan ayrılıp THY’ye geçtiniz. Bildiğim kadarıyla kalıpçılar iyi kazanır. Bu geçişin nedeni neydi?
Hidayet Kapkaç: Havacılık aşkıydı. Ben buraya geldiğimde gerçekten de Demirdöküm’de aldığımdan daha düşük bir maaşla işe başladım. Yaşım genç olmasına rağmen kalıpçılıkta iyi bir yere gelmiştim. Çok severek yaptığım bir işti ve oldukça iyi maaşlar alıyorduk. Çalıştığım fabrika da Türkiye’nin en iyi ücret veren yerlerinden biriydi.
UTED: Öyleyse uçak teknisyenliğini çok istiyordunuz…
Hidayet Kapkaç: Kesinlikle… Askerdeyken bir kişisel defterim vardı. İçi uçak resimleriyle doluydu. Uçaklar ve gökyüzü hala benim için büyülü şeyler. Kafamı gökyüzüne çok çeviririm. Yıldızlı gecelerde gökyüzünde uydu ararım. Dikkatli bakarsanız uyduları yıldızlardan ve uçaklardan ayırt edip görebilirsiniz. Yani bende büyük bir havacılık tutkusu çocukluğumdan beri vardı ve hala sürüyor.
UTED: Peki, Türk Hava Yolları’na girdikten sonra beklediğinizi bulabildiniz mi?
Hidayet Kapkaç: Aslında ilk üç ayım çok zor geçti. Bu ilk üç ayda tesis bakım bölümünde çalıştım ve uçak teknisyeni olamayacağımı sanıp iş arayışına girdim. Allah’tan bu dönemin sonunda Hat Bakıma geçebildim ve severek çalışmaya başladım.
UTED: Hat Bakıma geçtikten sonra neler yaşadınız? Beklentilerinizi karşılayan bir ortam mıydı?
Hidayet Kapkaç: Kesinlikle... İlk uçağın içine girişimi hiç unutamıyorum. Çok şaşırdım ve heyecanlandım. Bazen neyi aradığınızı, ne istediğinizi tam olarak tarif edemezsiniz. Ben o uçağın içine girdiğimde aradığımı bulduğumu anlamıştım. Hele o zamanların en büyük uçaklarından biri olan DC-10’lardan birinin içine girdiğimde şok oldum diyebilirim. O kadar büyüktü ki bakarak bile bitirmek çok uzun sürüyordu.
UTED: Peki uçağın içindeki cesamet, mekanizmaların çokluğu ve karmaşası karşısında neler düşündünüz?
Hidayet Kapkaç: Bunca şeyi nasıl öğreneceğim, nasıl başaracağım diye tedirgin oluyorsunuz ama içine girdikçe ne kadar karmaşık olursa olsun, herşeyin bir mantığı olduğunu anlıyorsunuz. Bu mantığı çözmeye başladığınızda daha kolay öğrenmeye başlıyorsunuz. Sürekli olarak kapsamlı ve detaylı eğitimlerle de destekleniyorsunuz. Tabii öğrendikçe, başardıkça özgüveniniz de artıyor.
UTED: Hangi olay size, ben bu işi yapabilirim, dedirtti?
Hidayet Kapkaç: Birçok olayın toplamı... Ancak, mesleğe girdiğim ilk günlerde, moralimi bozan ve acaba bu işi yapamayacak mıyım diye düşündüren bir olay da oldu. Motor üzerinde parça sökerken bir cıvatayı motorun içine düşürmüştüm. İçine cıvata düşmüş bir motor uçağa kesinlikle takılmaz. Bu cıvatayı bulmak için de tüm motorun dağıtılması gerekiyordu. Çok üzüldüm, ama havacılıktaki yaptığınız hatayı gizlememe kuralına uyarak durumu şefime ilettim. Şefim Tamer Yaşar, benimle birlikte motorun başına gelip ilgilendi ve geliştirdiği özel aparatları kullanarak motoru sökmeden vidayı çıkarmayı başardı. Ancak bu iş birkaç saat sürdü ve bu sırada ben birkaç yaş yaşlandım herhalde… Bu olay çok canımı sıktı ama sonrasında verilen işleri yaptıktan sonra amirlerimden aldığım izlenimler beni cesaretlendirdi ve özgüvenimi artırdı.
UTED: İlginç bir anı… Başka anılarınız da olmuştur şüphesiz…
Hidayet Kapkaç: Vardiya şefi olduğum yıllarda bir A 340 uçağında yaşadıklarım çok ilginç ve biraz da komiktir. Uçakta basınçlama arızası vardı. Arızanın nedeni yerde bulunamadığı için bir test uçuşu yapmaya karar verdik. Benim dışımda iki teknisyen arkadaş ve pilotlarla uçuşa başladık. Gerekli irtifaya yükselip arızayı görmeye başladığımızda arkadaşları kabin içine gönderip kontrol etmelerini istedim. Bu arada ben de kokpitte pilotlarla birlikte göstergeleri izliyordum. A 340 uçaklarında, kabinden merdivenle inilen bir kabin ekibi dinlenme odası vardır. Arkadaşlara oradan arka kargo bölümüne geçerek kargo kapısı çevresini de kontrol etmelerini söyledim. Bu özel bir uçuş olduğu ve uçakta kargo olmadığı için arkadaşlarım ara kapıyı açarak dinlenme odasından kargo bölümüne geçip kaçak aramaya başladılar. Bir süre sonra arkadaşlardan biri koşarak kokpite geldi ve kargo kapısında kaçak olduğunu söyledi. Ben de hızla görmeye gittim. Kargo kompartımanındaki arkadaşımız kaçak olabilecek yerlere battaniye tutarak kaçağın yerini bulmaya çalışırken kargo kapısındaki kaçak battaniyeyi dışarı çekmişti. Battaniyenin yarısı uçağın dışına çıkmış, arkadaş da battaniyeyi bırakmamış ama tek başına içeri de çekememişti. Yedi sekiz bin metrede uçağın kargo kapısından bayrak gibi dalgalanan bir battaniye ile uçuş yapıyorduk. Neyse, biz de battaniyenin uçlarından tutarak içeri çekmeyi başardık. Sonra da birkaç battaniyeyi rulo yaparak kaçak bölgesini tıkadık. Kokpite çıktığımda göstergeler normale dönmüştü. Daha sonra inip kapının contasını değiştirdik ve sorun çözüldü…
UTED: Sizin uçak teknisyenliği tanımınız nedir, uçak teknisyenliği deyince aklınıza neler gelir?
Hidayet Kapkaç: Uçak teknisyenliği bana aşkı çağrıştırıyor. Aşk sadakat ister, emek ister; uçak teknisyenliği de öyle… Emek verirseniz, kurallara sadık kalırsanız sizi büyütüyor ve geliştiriyor. Böylece de meslek aşkınız bitmiyor. Üstelik manevi getirisi en yüksek olan ve tatmini hızla gerçekleşen mesleklerden biridir. Düşünün, kocaman bir uçak Amerika’ya gidecek. Yolcular binmiş, uçak körükte, herşey hazır, son anda bir arıza yapıyor ve siz çağırılıyorsunuz. İlgili herkes orada sizin kararınızı bekliyor. O anda omuzlarınızda büyük bir sorumluluk var. Uçağın uçuşu tamamen sizin kararınıza bağlı… Tüm verileri değerlendirip doğru kararı vermeniz gerekiyor. Yapmanız gerekenleri yapıp, uçağın defterine gerekli kayıtları girerek, “iyi uçuşlar” deyip gönderdiğinizi düşünelim. O uçak emniyetle havalanıp gittikten sonra bir uçak teknisyeninin yaşadıklarını ancak bir başka uçak teknisyeni anlayabilir. Çok büyük bir tatmin duygusu… Çok az meslekte böylesi anlar yaşanır.
UTED: Genç teknisyen arkadaşlara neler söylemek istersiniz?
Hidayet Kapkaç: Genç arkadaşlara söyleyebileceğim en önemli şey, çalıştıkları işin, sistemin, komponentin veya testin arkasındaki mantığı anlamaya çalışmalarıdır. Böylece yaptıkları işi daha rahat kavrarlar. Ayrıca uçaktaki her parçanın, büyük bir sistemin ayrılmaz unsuru olduğunu fark ederek önemini idrak ederler. Uçakta sıradan ya da önemsiz hiçbir parça yoktur. Her bir parça birbiriyle bağlantısı dolayısıyla yüksek önem derecesine sahiptir. Bu anlayış aynı zamanda sorun tespiti ve çözümünde de onlara yardımcı olacaktır.
HİDAYET KAPKAÇ
1957 yılında Sivas Bayramtepe’de doğdu. Altı yaşında İstanbul’a geldi. İlk ve orta öğrenimi sonrası başladığı Alibeyköy Sanat Enstitüsü Torna bölümünden Edirne Teknisyen Okulu Makine bölümüne geçti. 1974 yılında okulunu bitirdikten sonra ESEM / Elektropak’ta bir yıl, Demirdöküm’de askerden önce ve sonra olmak üzere altı yıl kalıpçı olarak çalıştı. 2 Mayıs 1983 tarihinde Türk Hava Yolları’na girdi. 1993 yılında Başteknisyen, 1994’te Teknik Kontrol, 1998’de Vardiya Şefi, 2000’de Vardiya Müdür Yardımcısı oldu. Bu arada çeşitli dönemlerde UTED’e de katkıda bulundu. İki dönem Başkan Yardımcılığı ve uzun süre eğitimden sorumlu Yönetim Kurulu üyeliği yaptı. UTED dergisinin editörlük görevini yürüttü. Uçak teknisyeni olarak Hat Bakımda başladığı THY macerasını aynı birimden emekli olarak 2005 yılında tamamladı. 2006 ile 2011 yılları arasında MNG Teknik’te Hat Bakım Müdürü ve Başkanı olarak çalıştı. Daha sonra girdiği CFM şirketindeki REP’lik görevini halen sürdürüyor.