Hava sahamız üzerinde etkili olan yağış ve bulutlar, hava trafiğini olumsuz yönde etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Yoğun yağışın etkili olduğu zamanlarda CB (Cumulonimbus) olarak adlandırılan, kötü hava koşullarına ve yıldırımlara neden olan elektrik yüklü bulutlar, hem pilotlara hem de hava trafik kontrolörlerine oldukça zor anlar yaşatır. Olumsuz hava koşulları hava trafik yönetimini zora soktuğu gibi gecikmelere, uzun beklemeler nedeniyle uçakların yakıt kritiğine girip başka meydanlara yönlendirilmelerine neden olur. Bu durum emniyetli bir hava trafik hizmeti vermeye çalışan hava trafik kontrolörleri ve uçuş operasyonunu gerçekleştiren pilotlar için önemli bir stres faktörüdür.

 

İniş meydanındaki hızlı gelişen olumsuz hava koşul­ları (sis, aşırı yağış, aşırı rüzgar) uçağın inişini güç­leştirebilir. Şiddetli fırtına bulutları olarak bilinen CB bulutlarına yakalanmak istemeyen pilotlar, iniş için yaklaşma yapamayınca hava sahasındaki bekleme noktalarında ya da havanın elverişli olduğu bölgelerde beklemeye alınırlar. Uçuş esnasında gecikmelerin bir nedeni olarak bu durum gösterilebilir. Hava trafik kontrolörleri pist alternatiflerini gözden geçirir ve eğer mümkünse uçakların, havanın daha iyi göründüğü pist tarafına yönlendirilmelerini sağlar. Bu gibi du­rumlarda pilot raporları meteoroloji radarları olmayan hava trafik kontrolörleri için kuşkusuz önemli bir rol oynamaktadır. Pilotlar, kötü hava koşullarının olduğu bölgeler, fırtınanın ve bulutların ilerleme yönü hakkın­da kontrolörlere gerekli olan bilgi aktarımını yapar ve diğer trafikler bu raporlar dikkate alınarak yönlendirilir. Pilotların uçuşları boyunca meteoroloji radarlarından hava olaylarını takip etmeleri beklenir. Buna göre hava araçları hava trafik kontrolörlerinden seviye değişikliği ya da kaçınma yapabilmek için radar vektörü talep edip, yoğun hava oluşumlarından bu şekilde kurtula­bilirler. Pilotlara, CB bulutlarının olmadığı noktalarda alçalma ya da tırmanma talimatı verilerek emniyetli bir şekilde operasyonlarına devam etmeleri sağlanır. Hava trafiği üzerinde önemli bir etkiye sahip olan bu­lutlar atmosferde oluşan yoğuşmanın bir ürünü olup, yükselen hava kütlelerinin daha soğuk hava ile karşı­laşması sonucunda oluşmaktadır. Hadiselerin meyda­na gelmesinde sıcaklık ve işba değişimleri önemli rol oynamaktadır. Bulutlar, basıncın azalması sonucunda hacmin göreceli olarak artması ve gaz moleküllerinin kinetik enerjileri dolayısı ile ısılarının azalmasına bağlı olarak gerçekleştiği gibi, yükseklik arttıkça sıcaklığın azalmasına (Yükseklikle Sıcaklık Değişim Oranı-Lapse Rate) bağlı olarak da meydana gelmektedir.

 

Atmosferde yükseklik arttıkça sıcaklığın azalması eğer hava çok kuru ise bir yoğuşmaya sebep olmayabilir, ancak içerisinde az da olsa bir miktar su bulunduran hava her zaman belirli bir sıcaklıkta yoğuşmaya başlar. Yükselme sonucunda hava kütlesine uygulanan basıncın azalması işba sıcaklığını düşürür. İşba sıcaklığına etki eden en önemli faktör olan havadaki su miktarı arttıkça işba sıcaklığının doğal olarak artmasıdır ki, bu, bulutların daha düşük irtifalarda oluşmasına sebep olur. Hava trafiği açısından önem arz eden bulutlar, çeşitli başlıklarda sınıflandırılmaktadır. Bunlar;


1) Oluşumlarına Göre Bulutlar
1a ) Küme Bulutları (Cumuluform)
2b) Tabaka Bulutları (Stratiform Tipi)
2) Yüksekliklerine Göre Bulutlar
2a) Yüksek İrtifa Bulutları ( Ci, Cs, Cc)
2b) Orta İrtifa Bulutları ( As, Ac)
2c) Alçak İrtifa Bulutları (St, Sc, Ns)
2d) Dikine Gelişimli Bulutlar ( Cu, Cb)


Küme Bulutları, içerisinde dikine hava akımları olan hava kütlelerinde oluşan bulutlardır. Tabaka Bulutları ise, içerisinde dikine hava akımı olamayan hava kütlelerinde oluşan ve yayılmış bulutlardır. Yüksek İrtifa Bulutları tropopoza kadar uzanan kuvvetli konveksiyon sonucunda üst irtifalarda çok küçük buz kristallerinin oluşmasıyla, çok ince iplikler halinde veya dar şeritler şeklinde uzanan bulutlardır. Bu bulutlara cirrus (Ci) adı verilmektedir. Cirrus bulutları eğer tabakalar şeklinde gelişirse Cirrostratus (Cs), eğer dikine gelişirlerse Cirrocumulus (Cc) adını alır. Bu bulutlar, genelde 16.500 feet üzerinde oluşmakta ve dikine kalınlıkları en çok birkaç bin feeti bulmaktadır. Görüş bulutun yoğunluğuna bağlı olarak değişmekle birlikte genelde iyidir. Bu bulutlar içerisinde açık hava türbülansı dışında buzlanma ve türbülans görülmemektedir.

 


Orta İrtifa Bulutları troposfer tabakasının ortalarında yer alan bulutlardır. Tabanları yerden 6.500 feet’ten başlayıp 16.500 feet’e kadar uzanır. Adlarının başına gelen “Alto” ön eki ile diğer bulut türlerinden kolayca ayırt edilebilirler. Bu bulutlar eğer tabakalar şeklinde gelişirse Altostratus (As), eğer dikine gelişirlerse Altocumulus (Ac) adını alırlar. Genellikle gri, bazen mavimsi ya da beyaz görünümlü olan bu tür bulutlar içerisinde görüş kötüdür. Orta irtifa bulutları genellikle yağış bırakmaz, nadiren bıraktıkları durumda ise hafif yağmur ya da hafif kar yağışı şeklinde olup, görüşü olumsuz etkilememektedirler. Nadiren bulut içerisinde buzlanma oluşabilir. Sıcaklığın 0 ºC’nin altına düştüğü zamanlarda görülen buzlanma kaba buz şeklinde ve çok yavaş oluşur. Bu sebeple hava aracı uzun süre bulut içerisinde kalmadıkça herhangi bir tehlike bulunmamaktadır. Bu bulutlar içerisinde hafif türbülans görülme ihtimali vardır.

 

Alçak İrtifa Bulutları, yer yüzeyine yakın ve tabanları 6.500 feet ve altında olan bulutlardır. Bu bulutlardan Stratus (St), gri renkte muntazam bir görünüşe sahip olup, tabanının yüksekliği yerden bir kaç metre olabildiği gibi 2.000-3.000 feetlere kadar da çıkabilir. Bulutun üzerinden bakıldığında tabanının yüksekliğini tespit etmek zor olduğu için bu bulut içerisinde, bulut tabanını veren yeni bir rasat ve doğru altimetrik veriler olmadan alçalmak tehlikeli olabilir. Görüş bulut içerisinde ve bulutun karekteristik özelliği olan çisenti var olduğunda bulut altında kötüdür. Bulut üzerinde ise iyidir. Bulut içerisinde ve altında özellikle kışın kaba buzlanma ve hafif türbülans oluşabilir.


Alçak irtifa bulutlarının bir diğeri Stratocumulus’tür (Sc). Genellikle geniş sahaları kaplayan bulut, gri veya beyaz renktedir. Tabanının yerden yüksekliği genellikle 2.000 feet ile 4.000 feet aralığındadır. Geniş su kütleleri üzerinde oluştuğunda bulut tabanı oldukça yüksektir. Dikey kalınlığı 500 feet ile 3.000 feet arasında olan bulutun altında ve üzerinde görüş oldukça iyidir. Bulutun içerisinde sıcaklık 0º C’nin altına düştüğünde çok şiddetli buzlanma olabilir. Bu sebeple bu bulutların içerisinde uzun süre uçulmaması gerekmektedir.Bulutun altında ve içerisinde hafif ya da orta şiddette türbülans olabildiği gibi Cu veya Cb bulutları ile birlikte görülen Stratocumulus bulutları içerisinde şiddetli türbülans da oluşabilir. Nimbostratus bulutu (Ns) koyu gri renkli dikey kalınlığı çok fazla olan bu bulutun tabanını genellikle yer yüzeyine çok yakındır. Bulutun altında ve içerisinde görüş, yağış ve sis nedeniyle kötüdür. Zayıf görüş, alçak tavan, orta şiddete kadar türbülans ve kaba buzlanma sebebiyle bulut içerisinde ve altında uçuş tehlikeli olmaktadır. Dikine gelişimli bulutlar ise, tabanlarının yerden yüksekliği 500 feet veya daha az olan bu bulutlar, içlerindeki düşük görüş şartları, şiddetli buzlanma ve türbülans sebebiyle havacılık açısından en önemli bulut türleridir.

 

Tipik bir küme bulutu olan Cumulus (Cu)ün, dikine gelişip yığınlar teşkil ettiği için devamlılığı yoktur. Genellikle tabanı yere yakın olan bulutun içerisinde görüş kötüdür. Özellikle havanın soğuk ve nemin fazla olmasına bağlı olarak kış mevsiminde şiddetli kar yağışı bırakan bu bulutun altında görüş, yağış olmadığı zamanlarda iyidir. Bulut içerisinde ve altında şiddetli türbülans vardır. Sıcaklığın donma noktasının altına indiği durumlarda hafif buzlanma oluşur. Bulutun üzerinde istikrarlı uçuş şartları olmakla birlikte dikine gelişimli bu bulutun kalınlığı 8.000 feet’ten daha fazla olabilmektedir. Bu sebeplerle hava araçlarının bulutun etrafından radar vektörü ile dolaştırılması en doğru olanıdır.

 


Meşhur bir bulut olan Cumulonimbus (Cb), dağ ve kuleler biçiminde, büyük bir uzanışa sahip yoğun ve koyu renkli bir buluttur. Üst kısımları genellikle düz, lifli veya çizgili bir görünüme sahiptir. Genellikle devamlılığı olmayan bulutun etrafından dolaşılması en iyi seçenektir. Tabanı genellikle 3.000 feet ya da daha az olan bu bulutun dikey kalınlığı ise 15.000 feet ile 30.000 feet arasında değişmektedir. Bununla birlikte özellikle tropikal bölgelerde bulutun kalınlığı 60.000 feet’e kadar ulaşabilir. Bulut altında ve içerinde sağnak yağmur, kar veya dolu şeklindeki şiddetli yağış nedeniyle görüş çok düşüktür. En önemli özelliği kuvvetli dikine akımlar ve hamleli rüzgarlar olan bulut, içerisinde var olan şiddetli türbülans, düşük görüş koşulları ve özellikle 0 º C ile eksi 18 º C sıcaklık aralığında oluşan çok kuvvetli buzlanma nedeniyle hava araçları açısından son derece tehlikeli bir buluttur. Pilotların yoğun oluşumlar içinden geçerken buzlanma ve türbülans durumlarıyla karşılaşmamaları için hava trafik kontrol ünitelerine önemli görevler düşmektedir. Hava araçları mümkün olan en kısa sürede oluşumların dışına alınmalı, uçakların gerekiyorsa sürekli bir tırmanma ve alçalma yapabilmeleri sağlanmalıdır.
Bulutlar oluşumlarına ve yüksekliklerine göre bu şekilde tanımlanırken, havacılıkta kullanılan bulutlarla ilgili önemli bir gösterge de bulut tabanı (cloud base) dır. Bulutların görülüp izlenebildiği yüksekliğin yerden olan dikey mesafesi bulut tabanı olarak adlandırılmaktadır. Bulut tabanının pratikte değişken olan birçok faktörün, sonucu direkt olarak etkilemesi nedeniyle hesap edilmesi kolay değildir. Ayrıca bulut tabanı sabit de değildir. Rüzgar etkisiyle bulutlar dağınık veya parçalı görülebildikleri gibi hava akımlarının etkisiyle farklı yüksekliklerde de bulunabilirler. Bununla birlikte, bulut tabanı yaklaşık olarak hesap edilmek istenirse;


Bulunulan yerin sıcaklığı, İşba ve Yükseklikle Sıcaklık Değişim Oranı (Lapse Rate) kullanılarak, pratik bir yöntemle bulut tabanı hesap edilebilir. Bunun için;


-DP işba (Dew Point)
-Yer seviyesi hava sıcaklığı T
-Standart Atmosfer Yükseklikle Sıcaklık Değişim Oranı (Lapse Rate)
-400 feet / º C Not: Bu oran ICAO Standart Atmosferi sıcaklık değişim oranından farklıdır. Bunun sebebi hassasiyeti arttırabilmek için yükseklikle işba değişiminin de hesapta dikkate alınmış olmasıdır. Bu değerlerden yola çıkarılarak bulut tabanı şu şekilde hesaplanır;


Bulut Tabanı= (T – DP) x 400 feet / º C


Bulut Tabanı ayrıca meteoroloji radarı, sabit tırmanma hızı olan bir balonun yerden bırakıldıktan sonra bulut içerisinde gözden kayboluncaya kadar geçen sürenin ölçülmesi yolu ile, spot ışık demeti, açı ölçer, silyometre
(ceilometer) ya da matematiksel eşitlikler kullanılarak da (Searchlight ve klinometre) hesaplanabilir.

 

Bu yöntemlerin dışında, bölgede uçmakta olan hava araçlarının pilotları tarafından aktarılan bilgiler de diğer hava araçlarına referans bir değer olarak aktarılabilir. Havacılıkta önemli bir diğer nokta da bulutların miktarı ile ilgili bilgilerdir. Bulutluluk miktarı yani kapalılık oranı, dikey görüşün ifade edilmesi açısından çok önemli bir tanımlama olup, 8 eşit parçaya bölündüğü varsayılan gökyüzünün, ne kadarının bulutlar tarafından kaplandığının ifadesidir. Pilotlar için bulutluluk miktarı gidecekleri meydanın bilgileri içerisinde önemli bir gösterge olmaktadır.


Bulutluluk miktarları şu şekilde gösterilir;
AÇIK 0 SKC (SKY CLEAR)
AZ 1/8 - 2/8 FEW (FEW)
DAĞINIK 3/8 - 4/8 SCT (SCATTERED)
PARÇALI 5/8 - 7/8 BKN (BROKEN) KAPALI
8 OVC (OVERCAST)


Bulut Yüksekliği 10.000 feete kadar 100’er feet aralıklarla, 10.000 feetin üzerinde ise 1000’er feet aralıklarla rapor edilir. Ölçülen değer, kullanılmakta olan raporlama skalasının arasında bir değerde ise, bu değer raporlama skalasının en yakın bir alt değerine indirilerek rapor edilir. Örneğin 3/8 kapalılığa sahip 1070 feetteki bir bulut “SCT010” (1.000 feette dağınık bulutların olduğu anlaşılmalıdır) şeklinde rapor edilir.


Bulutlarla ilgili önemli bir terim de bulut tavanı (ceiling)dır. Tabanının yüksekliği 20.000 feet (6.000 metre) ya da daha az olan ve gökyüzünün yarısından fazlasını kaplayan bulutlardan en alçak olanının yerden ya da su yüzeyinden ölçülen dikey mesafesine (yükseklik) bulut tavanı (ceiling ) denir.

 

Havacılık raporlarında bulutlanma durumunu ifade edebilmek adına kullanılan terimlerden diğerleri şunlardır;


CAVOK “Ceiling And Visibility OK” - Bulut Tavanı ve Görüş Elverişli
CAVOK terimi; hakim rüyet, pist görüş mesafesi, halihazır hava ve bulut gruplarının yerini almak üzere, aşağıda belirtilen şartların rasat anında aynı zamanda meydana gelmesi durumunda kullanılır. Meydanlara ait CAVOK yükseklik limitleri ayrı ayrı belirlenip yayımlanmıştır.


• Hakim Rüyet en az 10 Km ise,
• Hava tamamen açık ise, veya her meydan için belirlenen yükseklik limitinin (Minimum Sector Altitude) altında bulut yoksa ve Cumulonimbus (CB) ile Cumulus Congestus (TCU) bulutu bulunmuyor ise,
• Havacılık için önemli hava olayları yoksa, hava araçlarına meydan bilgisi verirken şartların CAVOK olduğundan bahsedilebilir.


NSC (No Significant Cloud)
METAR rasatında havada hiç bulut yoksa ya da rasat edilen en alçak seviyedeki bulutun taban yüksekliği, o meydan için belirlenen CAVOK yükseklik limitine eşit veya üzerinde ise ve bu bulutlar CB veya TCU değilse
ve CAVOK teriminin kullanımı da uygun düşmüyorsa, bulut grubu yerine NSC (Önemli Bulut Yok) kısaltma terimi kullanılır.


NCD (No Cloud Detected)
Tüm parametreleri kapsayan gözlem ve ölçümlerin tam otomatik sistemlerle yapılması durumunda, sistemdeki silyometre sensörleri tarafından “Bulut Yok” tespiti yapılıyor ise, bulut grubu yerine NCD (No Cloud Detected – Bulut Yok) kısaltma terimi kullanılır. NCD kısaltma terimi ülkemizde kullanılmamaktadır.


Contrail Nedir?
Hepimiz uçakların havada seyir halindeyken arkalarında beyaz bir jet duman izi bıraktıklarını görmüşüzdür. Hatta bazen gökyüzündeki çakışma (conflict) noktalarını bile bu izler sayesinde farkedersiniz. Rüzgarın da etkisiyle dağılarak ince bir bulut tabakası haline dönen contrailler, bir nevi yoğuşma izleridir. Yakıtın içindeki hidrokarbondan oluşan bileşiklerin yanması ile su ve karbondioksit açığa çıkar. Yüksek irtifalardan geçerken soğuk havayla karşılaşan su buharları buz kristallerine dönüşür, uçağın arkasında beyaz bir jet izi oluştururlar ve böylelikle atılır gökyüzüne bir nevi imzalar.

 

Önerdiklerimiz

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği