Mesleğe 40 yıl önce başlayan emekli Uçak Teknisyeni Osman Tırpancı, genç uçak teknisyenlerine, dikkati elden bırakmamayı, İngilizce öğrenmeyi ve tecrübeleri unutmamayı öneriyor… Özellikle İngilizce öğrenmenin önemini vurgulayan Tırpancı, her uçak teknisyeninin çok iyi derecede İngilizce bilmesinin zorunluluk olduğunu söylüyor.
UTED: Havacılığa girişiniz nasıl oldu?
Osman Tırpancı: Ben Maçka Sanat enstitüsü Elektronik bölümü mezunuyum. Okuldan sonra dört yıl Almanya’da çalışmıştım. Askerlik için döndükten sonra birkaç işyerinde çalıştıktan sonra Hürriyet gazetesine girmiştim. Bize orada birkaç gazete verirlerdi. Bir gün bu gazeteleri okurken Tercüman gazetesinde Türk Hava Yolları’nın bir ilanını gördüm ve başvurdum. Kısa süre sonra da sınavları kazanıp işe başladım.
UTED: Daha önce havacılığa ilginiz var mıydı?
Osman Tırpancı: Hayır... Tamamen tesadüfi bir olay…
UTED: Peki başladıktan sonra sevdiniz mi?
Osman Tırpancı: Başlangıçta çok sıkıldım. Hat Bakımda olduğumuz için arıza olursa çalışıyorduk. O zamanlar vaktimizin çoğunu bekleyerek geçiriyorduk. Ayrıca işten anlamadığım için de sıkıcı geliyordu. Birkaç ay sonra ayrılmayı bile düşünüyordum. Hatta Hürriyet gazetesi o sıralarda Almanya’ya baskı tesisi kurmak için beni işe geri çağırmıştı. Hem Almanya’da yaşamış olmam, hem de dil bilmem dolayısıyla ısrarla geri çağırdılar. Aslında ben de niyetlendim ama buradaki büyüklerimiz havacılığın daha avantajlı olduğuna beni ikna ettiler ve devam ettim.
UTED: Başlangıçta sıkıldım dediniz. Zamanla sevmeye başladınız mı?
Osman Tırpancı: Tabii… İşi öğrendikçe tecrübe kazandıkça anlamaya ve sevmeye başladım. Sonra çok zevkli oldu. İlk zamanlar konuya yabancı olduğum için bir öğrenme süreci vardı. Bu sırada sadece yapılan çalışmaları izliyor ve öğrenmeye çalışıyorsun. Sonra yavaş yavaş sana da yaptırmaya başlıyorlar, hem bilgin, hem de el meleken gelişiyor, tecrübe kazanıyorsun ve yaptığın işten zevk alıyorsun. Bizim işte tecrübe çok önemlidir. Özellikle bizim dönemimizde tecrübi bilgi çok önemliydi. Bizim bir şansımız da 1977’de her postaya birer adam alınmıştı. Fazla adam yoktu. Bu nedenle her işe koşuyorduk, hızlı öğrendik.
UTED: Öğrenirken ilginç olaylar oldu mu?
Osman Tırpancı: Olmaz mı? Bir RMI arızasına tek başıma ilk gidişim ilginçtir. Kokpite girdiğinde RMI indikatörde flag dışarda idi. İlk önce indikatörlerin yerlerini değiştirdim. Değişen birşey olmadı. Yan taraftaki uçaktan (D/G) gyro’yu da alıp değiştirdim. Yine arıza düzelmedi. Saatler geçti, hava da sıcaktı ve ben de iyice terledim. Tulumuma varıncaya kadar ıslandım. Ben uzun zaman atölyeye dönmeyince atölyeden tecrübeli bir arkadaş geldi. Uçakta yaptıklarımı sordu. Sigortaları iyice kontrol edip etmediğimi sordu ve bunun üzerine sigortaya baktığımda sigortanın atık olduğunu gördüm. Sigortaya bastığımız gibi arıza düzeldi. Ben de bu olaydan bir tecrübe edindim. Yıllar sonra buna benzer bir olayı Onur Air’de yaşadım. Genç bir teknisyen uçaktan telsiz ile benden VHF NAV kontrol paneli istedi. Ben de ona kontrol panelini sökmemesini ve uçağa kendimin geleceğini söyledim. Bu arızanın sigortadan kaynaklandığını daha önce tecrübe etmiştim. Sistem bloke oluyordu. Ben de Reset işlemini yaptım ve arıza düzeldi. Genç teknisyen çok şaşırdı ve ne yaptın da düzeldi diye sorduğunda konuyu izah ettim. Tabi bunlar hep tecrübe ile öğreniliyor.
UTED: Bu bağlamda genç teknisyenlere önerileriniz nelerdir?
Osman Tırpancı: Önce dikkat… Her işi yaparken dikkati elden bırakmasınlar. Bizim işin en önemli kısmı bu. Küçük bir dikkatsizliğin çok büyük bedelleri olabilir. Bu nedenle dikkati elden bırakmasınlar. Her yaptıkları işi iki kere kontrol etsinler. İkinci olarak da İngilizceyi iyice öğrensinler. Bizim mesleğimizin ana dili İngilizcedir. Ana dili İngilizce olan herkes bizim işi bilmek zorunda değildir ama işi uçak teknisyenliği olan herkes İngilizceyi bilmek zorundadır. Çünkü bu işin eski ve yeni tüm bilgilerinden yönergelere kadar her metin İngilizce… Bizim başladığımız dönemde bu konu büyük bir zorunluluk değildi ama artık öyle…
UTED: Başka…
Osman Tırpancı: Son olarak az önce anlattığım olaylarda olduğu gibi tecrübenin önemini unutmasınlar. Tecrübe ile elde edilen bilgi altın değerindedir. Bazen kitaplarda yazmayan basit bilgiler işinizi çok kolaylaştırır. Yaşadıkları veya meslektaşlarının tecrübelerinden her zaman yararlanmalı ve bunları asla unutmamalılar. Mesela biz uçaklarda konektörlerde kabloyu ayırmak için pim veya soket tool aparatı ile söküyoruz. Bu aparatların metal ve plastik olanları var. Bu aparatları kullanmasını iyi bilmek gerek. Dikkatli olunmazsa konektör kilidi hasarlanır. Ayrıca plastik tool da bozulur. Bazen bu soket ve pimler zor sökülür. O zaman tool hafifce tükürük ile nemlendirilirse daha kolay sökülür. (Bu bilgi kitaplarda yazmaz.) Kısaca önerim gençler İngilizceyi iyi öğrensinler. Dikkatli olsunlar. Tecrübeye önem versinler.
OSMAN TIRPANCI
1948 yılında Tekirdağ Şarköy’e bağlı Uçmakdere köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra 1969 yılında Maçka Sanat Enstitüsü Elektronik bölümünden mezun oldu. Işık Mühendislik’te Elektrik Mühendisliği bölümünde okurken 1970 yılının Ekim ayında Almanya’ya gitti. Almanya’da çeşitli fabrikalarda dört yıl çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönerek askerlik görevini tamamladı. Askerden sonra Hürriyet gazetesinde çalışırken gördüğü bir ilan üzerine THY’ye başvurdu ve 1977 yılında, Hat Bakım uçak teknisyeni olarak çalışmaya başladı. 1980 yılında lisansını alan Tırpancı, 1999 yılında Uçak Elektronik Revizyon’da Revizyon Şefi olarak çalışmaya başladı. 2005 yılında THY’den emekli olan Osman Tırpancı 2012 yılına kadar da Onur Air’de çalıştı.