Değerli meslektaşlarım,

Öncelikle, ocak ayının son haftası içerisinde Antalya’da meydana gelen hortum ve şiddetli fırtınada havacılık sektörü de zarar gördü. Bu afette birçok uçağımızda maddi hasar meydana geldi. Zarar gören şirketlerimize ve havacılık camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.

Allah benzer ve daha büyük felaketlerden ülkemizi ve sektörümüzü korusun.

Sevgili meslektaşlarım,

Bilindiği üzere mesleğimizin en değerli unsuru uçak bakım lisansıdır. Sahip olduğumuz uçak bakım lisansının değersizleştirilmesi ve haksız yoldan edinildiği algısının ortadan kaldırılması için tüm havacılık paydaşlarını sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Ülkemizin kaynakları yeteri kadar heba oldu. Hala aynı organizasyonlarla gençlerimiz havacılık sektörü gelişmemiş havacılık otoritelerine mahkûm ediliyor.

Ülkemizdeki uçak bakım lisansı alım sürecinin iyileşmesi için yapılan çalışmaların yeterli olmadığını tüm sektör profesyonellerine iletiyoruz. Son SHT-66 güncellemesi ile temel eğitim için gerekli olan tecrübe kayıtlarında iyileştirme yapılmıştı. Ancak, uçak bakım lisansının ilk aşaması olan teorik bilgi sınavları ile ilgili sorunlar devam etmektedir. Anadolu Üniversitesi tarafından yapılan sınavlara giren ‘Uçak Teknisyeni’ adaylarından, soruların sektörde kullanılan havacılık dilinden farklı oluşturulduğu yönünde şikâyet alıyoruz.

Eskişehir Teknik Üniversitesi (Anadolu Üniversitesi) Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi yetkilileri de yaptıkları sınavların objektif olduğu ve kendi öğrencilerinin de başarı oranlarının düşük olduğunu istatistiki olarak zaman zaman ifade etmektedir.

Ya Eskişehir Teknik Üniversitesi (Anadolu Üniversitesi) Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nin verdiği eğitim iyi değil, ki yüksek öğretim kapsamında bu alandaki en iyi dereceli gençlere eğitim veriyor, ya da yapılan sınavların niteliği uçak bakım personeli için uygun değil.

Burada büyük bir çelişki olduğu açıktır.

Buradan bir kez daha sınavların SHGM tarafından yapılması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

1999 yılındaki depremin inşaat sektöründeki yıkıcı etkisi, hepimizin zihinlerindeki yerini koruyor.

Havacılık sektöründe de benzer nitelikte bir depremi yaşamadan bir an önce gerekli önlemler alınmalıdır.

Uçuş emniyeti hepimizin önceliği, bu sektörün de en temel unsuru.

Tüm havacılık paydaşlarını bu temel üzerine düşünmeye ve hareket etmeye davet ediyoruz.

Değerli meslektaşlarım,

Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki üyelerimiz için irtibat ofisimizi de açtık. Bu ofisimizde meslektaşlarımıza hem derneğimizin çalışmaları ile ilgili bilgiler aktaracağız, hem de zaman zaman üyelerimizle bir araya gelerek daha güçlü bağlar kuracağız. Tüm meslektaşlarımıza ulaşmak için çalışacağız.

Buradan bir kez daha tüm meslektaşlarımı UTED çatısı altında güç birliği yapmaya davet ediyoruz.

Değerli meslektaşlarım,

İstanbul Havalimanı’na geçiş tarihimiz de belli oldu. Ülkemiz havacılığının gelişimi, gençlerimize istihdam sağlanması ve hepimiz için daha büyük zenginlikler elde edilmesine olanak sağlayacak. Bizler de bilgimizle, becerimizle ve en kutsal değerimiz olan emeğimizle İstanbul Havalimanı’nda yerimizi alacağız ve çalışacağız.

İstanbul Havalimanı kazanımlarının ülkemize ve sektörümüze hayırlı olmasını dileriz.

Tüm meslektaşlarımıza ve sivil havacılığımızın gelişmesi için çalışan tüm paydaşlarına görevlerinde kolaylıklar ve emniyetli çalışmalar dileriz.

Saygılarımla...