Değerli Meslektaşlarım ve Havacılık Camiamızın Kıymetli Mensupları,
Kasım ayı, biz havacılar için takvim yapraklarının sıradan bir değişiminden çok daha derin anlamlar taşır. Bu ay; hafızamızı tazelediğimiz, kayıplarımızla hüzünlendiğimiz ama aynı zamanda “istikbal” vizyonumuzu gözden geçirdiğimiz bir muhasebe dönemidir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının yıl dönümünde bir kez daha saygı ve özlemle andık. Onun “İstikbal göklerdedir” sözü, bizler için tarihten gelen bir sesleniş değil, her sabah hangarın kapısından girerken omuzlarımızda hissettiğimiz sorumluluğun ta kendisidir. Ancak ne yazık ki bu Kasım, yüreklerimizi yakan bir haberi de beraberinde getirdi. Türk Hava Kuvvetlerimize ait C-130 uçağının kaza kırım haberi, gökyüzüne gönül vermiş herkesi derinden sarstı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum.
Hüznün yanında, geleceği inşa eden ellere duyduğumuz minneti ifade ettiğimiz 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü de idrak edeceğiz. Usta-çırak ilişkisinin ve sürekli eğitimin hayati olduğu mesleğimizde, gençlerimize havacılık disiplinini aşılayan tüm eğitmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.
Değerli Dostlar, eğitimden bahsetmişken, sektörümüzün gündemindeki en sıcak konu olan ve SHGM tarafından görüşe açılan SHT-EĞİTİM/SINAV Talimatı taslağına değinmek zorundayım. Dijitalleşme ve standardizasyon çabalarını UTED olarak desteklemekle birlikte, sahada edindiğimiz tecrübeler ışığında, uygulamanın yaratabileceği riskleri de açıkça ifade etme sorumluluğumuz vardır. Görüşlerimizi otoritemizle paylaştık. Endişemiz odur ki; eğitim ve sınav süreçlerinin zorunlu olarak tek bir merkezi sisteme (KDM ORG) bağlanması, hâlihazırda EASA tarafından denetlenen ve onaylanan Part-147 kuruluşlarının özerkliğini zedeleyebilir. Kuruluşların kendi kalite sistemlerine ve MOE (Bakım Kuruluşu El Kitabı) prosedürlerine dayalı işleyişlerinin sekteye uğraması, kaş yaparken göz çıkarmak anlamına gelecektir. Ayrıca, sistem dışı belgelerin doğrudan geçersiz sayılması ihtimali, Annex-1 ve Part-66 lisans tanıma prensipleri ile çelişmektedir. Havacılık küresel bir dildir; biz bu dili konuşurken “sistem dışı” diyerek uluslararası geçerliliği olan belgeleri yok sayamayız. Benzer şekilde, soru havuzundaki tam merkezi kontrolün, Yetkinlik Temelli Değerlendirme (CBTA) ve tip eğitimlerinin gerektirdiği esnekliği kısıtlayarak eğitim kalitesine olumsuz etki etmesinden endişe ediyoruz. Tip eğitim sağlayıcılarının hareket alanının daraltılması, operasyonel verimlilikte kayıplara yol açacaktır.
Atatürk’ün vizyonu, şehitlerimizin fedakârlığı, öğretmenlerimizin emeği ve dijitalleşen dünyanın gerekleri bir araya geldiğinde rotamız bellidir: Daha emniyetli, daha nitelikli ve “ortak akılla” yönetilen bir gelecek.
UTED olarak, bu dayanışma ruhuyla birbirimize destek olmaya, mesleğimizin bayrağını daha yukarılara taşımaya devam edeceğiz.
Emniyetli uçuşlar ve verimli çalışmalar dilerim.
Saygılarımla,