Değerli Okurlar,
Eylül ayında Singapur’da düzenlenen MRO Asia-Pacific fuarı, küresel havacılık bakım sektörünün geleceğine yön veren en önemli platformlardan biri olarak öne çıkmıştır. Bölgede görev yapan değerli teknisyen üyelerimizin katılım desteği sayesinde süreci yerinde takip ederek, hem ülkemizi hem de mesleğimizi güçlü bir şekilde temsil ettik. UTED olarak yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında oluşturduğumuz etkin iletişim ağı sayesinde gelişmeleri geriden izleyen değil, sektöre yön veren, bilgi akışını sağlayan ve üyelerine değer katan bir konumda yer almaya gayret göstermekteyiz.
Fuarda Türk şirketlerimizin gerçekleştirdiği anlaşmalar, ülkemizin uluslararası havacılık bakım pazarındaki güvenilirliğini bir kez daha ortaya koymuş ve bizleri gururlandırmıştır. Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’nin, Endonezya’nın bayrak taşıyıcı havayolu Garuda Indonesia ile Airbus A330 ve Boeing 777 uçaklarının iniş takımı bakım hizmetleri; grup şirketi Citilink ile A320ceo ve A320neo filosuna yönelik iş birliği; My Technic, TCI ve APS şirketlerimizin stant katılımlarıyla yaptığı yeni görüşmeler, sektörümüzün küresel ölçekte büyüme potansiyelini güçlendirmiştir.
Bu yıl 25’incisi düzenlenen MRO Asia-Pacific, yalnızca bir fuar olmanın ötesinde, Asya-Pasifik bölgesinde önümüzdeki on yıl içinde 400 milyar doları aşması öngörülen bakım pazarının yönünü belirleyen stratejik bir buluşma noktası olmuştur. Motor bakımındaki yeni iş modelleri, dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamaları, parça yaşam döngüsü yönetimi ve yetenek açığı gibi kritik başlıkların gündeme gelmesi, sektörün geleceğine ışık tutan gelişmeler arasında yer almıştır. UTED olarak bu dönüşümü yakından izlemek, üyelerimize aktarmak ve Türk teknisyenlerini en güçlü şekilde temsil etmek, ortaya koymaya çalıştığımız vizyonu 57 yıllık UTED için bir misyon haline getirmek adına ana ödevimizdir.
Diğer taraftan, Türk sivil havacılığının büyüme stratejileri de bakım sektöründe yeni bir dönemin kapılarını aralamaktadır. Türk Hava Yolları ve Pegasus Hava Yolları’nın yüzlerce uçağı kapsayan yeni alım anlaşmaları, önümüzdeki on yıl içinde ülkemizin filo kapasitesini ciddi ölçüde artıracaktır. Bu büyüme, yalnızca uçak sayısındaki artış anlamına gelmemekte, aynı zamanda binlerce yeni teknisyene duyulacak ihtiyacı da beraberinde getirmektedir. MRO kapasitesinin geliştirilmesi, bakım altyapısına yapılacak yatırımlar ve gençlerin bu alanda yetiştirilmesi, Türkiye’nin rekabet gücü açısından kritik bir öncelik taşımaktadır.
Yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte, anaokulundan üniversiteye kadar tüm öğrencilerimize başarılar dilerken, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü hatırlatmak isterim:
“Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.”
Bu anlayışla, geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerimizin bilimin ışığında ilerleyeceklerine olan inancımız tamdır.
Saygılarımla,