Değerli Okurlar,
2024 yılı, havacılık sektörünün sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve teknolojik yeniliklerle dönüştüğü, aynı zamanda jeopolitik zorluklarla mücadele ettiği bir yıl oldu. Sektörün karşılaştığı zorluklara rağmen, yapılan yatırımlar ve inovasyonlar, havacılığın geleceğini şekillendirmeye devam ediyor.
Bakım, onarım ve revizyon (MRO) sektörü, 2024 yılında dijitalleşme ve sürdürülebilirlik stratejilerine büyük yatırımlar yaptı. Özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki gelişmeler dikkat çekerken, Kuala Lumpur ve Singapur’daki yeni MRO merkezleri operasyonel kapasiteyi artırdı. Karbon nötr hedefleri doğrultusunda, bakım süreçlerinde çevre dostu malzemeler ve dijital izleme sistemleri yaygınlaştı. Ülkemizde, Turkish Technic ve MyTechnic başta olmak üzere birçok şirketimiz, yabancı firmalarla anlaşmalarını genişleterek ciddi bir döviz kaynağını ülkemize kazandırdılar.
Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da devam eden jeopolitik gerilimler, havayolu rotaları ve operasyonel maliyetler üzerinde etkili oldu. İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmaları, güvenlik risklerini artırırken, havayolu şirketleri alternatif rotalar belirlemek zorunda kaldı. Bu durum, artan yakıt maliyetleri ve operasyonel zorluklarla birlikte havacılık sektörünü olumsuz etkiledi.
Türkiye’nin havacılık ve savunma sanayisindeki yerli üretim projeleri, 2024 yılında dünya gündemine damga vurdu. Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB3 ve TUSAŞ’ın savaş uçağı projesi olan KAAN, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Bu projeler, Türkiye’nin havacılık alanındaki bağımsızlık ve yenilikçi yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi.
Uzay turizmi ve ticari uzay projeleri, 2024 yılında hız kazandı. SpaceX ve Blue Origin gibi şirketler, ticari uzay yolculuklarını erişilebilir kılmaya yönelik adımlar atarken, uluslararası işbirlikleriyle uzay madenciliği ve derin uzay keşifleri gibi projelerde ilerleme kaydedildi. Ayrıca NASA’nın Ay’a insanlı görevler kapsamında geliştirdiği Artemis Programı, sektörün ilgisini topladı.
UTED olarak 2024 yılında neler yaptık, gelin hep birlikte bir bakalım:
• İlk göreve geldiğimizde söylediğimiz gibi, iletişimi hep ön planda tutmaya çalıştık. Kendi çalışma şartlarımızdan yanınıza sıklıkla gelemesek de 7/24 bir telefon kadar hep yakınınızda olmaya gayret gösterdik.
• Derneğimizin mali tablosunu, sizlerin ve sponsorlarımızın yüksek desteği ile daha sürdürülebilir hale getirdik.
• Ulaştırma Bakanlığımızın bizlere daveti ile Atlas Projesi başta olmak üzere havacılığın gelişimi hususunda çalışmalar ve araştırmalar yapan alt kurullarımızla ülkemizin havacılığının millî ve güçlü olması için gereken tüm desteği sağladık ve sağlamaya devam ediyoruz.
• Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz ile yüksek iletişim ve işbirliği içinde olmaya özen gösterdik; zaten süreçlerde gerçekleşen iyileşmelerden de bunu anlamamız mümkün.
• Ticaret Bakanlığımızın mevzuat ve teşvik çalışmaları kapsamında sunabileceğimiz katkılar sebebiyle, Bakan Yardımcılarımız tarafından gerçekleştirilen toplantılara aldığımız davetler ile katılım sağladık ve fikir ve raporlarımızı kendilerine sunduk.
• Sorunların hızlı çözümü için şirketlerimize teknisyenlerimizin yaşadığı sıkıntıları filtresiz bir şekilde iletmeye çalıştık.
• 5 yıl önce faaliyete geçirilmek istenen ancak gerek pandemi dönemi olması gerekse de istenen talebi görmemesi nedeni ile atıl kalan Kurtköy Yerleşkemizi ortaklıklarımızla UTED Akademi Eğitim Merkezi haline çevirdik.
• Sektörde yeniden kazandığımız itibar ve güven ile TOBB Sivil Havacılık Meclisi’ne davet edildik ve daha ilk toplantımızdan teknisyenlerimiz için önemli konularda raporlarımızı ileterek süreç yönetimine UTED’i de dahil ettirdik.
• Üniversite öğrencilerimizi sistemin içine almak için, kendilerini fahri üye olarak derneğimize üye yaptık. Daha çok yeni ama 2025 yılında faaliyetlerine başlamasını planladığımız UniTED adında bir gençlik kulübü kurduk. İnanıyorum ki meyvelerini hep birlikte ilerleyen yıllarda göreceğiz.
• Maalesef Türkiye’de dört yıllık bakım onarım bölümü öğrencilerinin hak ettiği mühendislik unvanı bir türlü çözülememiştir. Kanımca da değişemeyecektir. Maalesef bazı tabuları yıkmak oldukça zordur. İnsanoğlu doğası gereği unutur; yaklaşık 25 yıldır onlarca mahkeme ve girişim gördüm. Einstein’ın dediği gibi: “Aynı işlemleri yaparak farklı sonuçlar elde etmek akılsızlıktır.” Bu nedenle biz de yurtdışı üniversiteler ile ortak çalışmalarda bulunduk. Konu iyice olgunlaştı ve bir aksilik olmazsa önümüzdeki yıl itibarıyla ilk öğrenci grubumuz uçak mühendisliği için fark dersleri almaya başlayacak.
• IFTE 2024 fuarında büyük bir stand açarak derneğimizi ziyaretçilerle buluştururken, sadece bizlerin değil, tüm ülkenin belki ileride gurur duyacağı yeni bir derginin lansmanını gerçekleştirdik. UTED International isimli dergimiz şu an binlerce yerli ve yabancı sektör yöneticisine ve on binlerce kişiye ulaşır hale geldi. Uluslararası sıralamada ilk sıralarda yer alan Magzter ve PressReader dijital platformlarına kabulü sonrasında daha da ivmelenmeye başlayan, yurtdışı fuarlarda dağıtımıyla erişilebilirlik oranı oldukça artmış bir dergimiz oldu.
• İstanbul Airshow 2024’te yine bize yakışan bir stand ile ziyaretçilerle buluştuk. Ziyaretimize, Ulaştırma Bakanımız Abdülkadir Uraloğlu başta olmak üzere SHGM yetkilileri, şirket yöneticileri ve üyelerimiz katılarak koymaya çalıştığımız vizyonu her geçen gün geliştirdiğimizi göstermeye çalıştık.
• Dubai’de gerçekleşen MRO Middle East, Chicago’da gerçekleşen MRO Americas ve Aircraft Maintenance Competition, Hamburg’da gerçekleşen Aircraft Cabin Interior Expo, Litvanya’da gerçekleşen MRO BEER’e bizzat katılım sağladık. Hem derneğimizi hem dergimizi tanıtarak sektörde böyle büyük bir yapının olduğundan tüm dünyanın haberdar olmasını sağladık. Sadece yönetim kurulumuz değil, üyelerimize de açık çağrı yaparak onların da katılım sağlayıp vizyonlarının gelişmesi için katkıda bulunduk.
• Havacılığın Geleceği Çalıştayı’na paydaş olarak katılım sağladık. Fırsat buldukça üniversitelerimizin konferanslarına eşlik ettik. Ülkemizde gerçekleşen birçok havacılık kongresinde gelişmeleri yerinden takip ettik.
• HUP (Havacılık ve Uzay Psikolojisi) Kongresi’ne katılım sağladık; fakat burada gördük ki akademik camia teknisyenlerden bir haber ve havacılık psikolojisini sadece uçuş personellerine, özellikle pilotlara bağlamışlar. Ancak emin olun ki bu bizimle birlikte değişecek. Ya kendileri bunu anlamlandırarak sistemin içine koyacaklar ya da biz yeni bir akademik çalışma ile sadece Türkiye’de değil, dünyadaki en değerli akademisyenlerle bu süreci başka bir boyuta taşıyacağız. Teknisyenin anlam ve önemini idrak edememiş herhangi bir akademik çalışma bizim için bundan sonra yok hükmündedir. Bunu da özellikle iletmiş olayım.
Daha yazılacak çok şey var, ancak satırlara bunları sığdırmak gerçekten de zor. Biz yönetim kurulu olarak hayata geçirdiklerimizi sadece 11 kişi olarak değil, 3500 üyemizin desteği ve gücü ile başardık. UTED ne yapıyor diyenleri de bir nebze utandırdığımızı düşünüyorum. Her ortamda ilettiğim gibi, iyi ama yetmez. Herkes UTED’in gönüllü yöneticisi, elçisidir. Bu bağlamda tüm teknisyenlerimizi içine alacak bir bütünleşik topluluk olmak zorundayız. Nasıl daha önce EASA’lı-SHGM’li, okullu-alaylı gibi gereksiz ayrıştırmalardan sektörümüzü kurtardıysak, hep birlikte büyük bir aile olmak için daha fazla uğraş vermeliyiz. Onwing, offwing, uçak, helikopter, IHA, uzay mekiği fark etmez; havada uçan her aracın bakımında bulunan tüm teknisyenler bizim için Hava Aracı Bakım Teknisyeni’dir. 56 yıllık UTED’de değişecekse, bizimle birlikte en büyük değişim bu büyük konsensus olacaktır. Hava aracı bakım teknisyenlerinin birliğini ön planda tutarak, hep beraber başaracağız.
2025 yılının, başta kıymetli Hava Aracı Bakım Teknisyenlerimiz olmak üzere, tüm havacılık çalışanları için sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini dilerim. Birlikte daha güçlü bir sektör inşa edeceğimizden hiç şüphem yok.
Saygılarımla,