Son dönemde Karadeniz bölgesindeki sel felaketleri ile sarsıldık. Manavgat başta olmak üzere Akdeniz bölgesinin birçok yerinde meydana gelen yangınlar ile de ciğerlerimiz yandı.
Orman yangınlarını “aciz bölücü hainlerin” çıkardığını bilmek öfkemizi kat be kat artırıyor. Yaktıkları ateşlerde yok olsunlar İnşallah.
Ancak, aciz hainlerin sabotojları haricinde de her yıl ormanlarımız yanarak kül oluyor. Ormanlarımızı korumalı ülkemizi sürdürülebilir yeşil alanlar oluşturmak için de eylem planları oluşturmalıyız. Felakete maruz kalan vatandaşlarımıza destek olacağız tabi ki, kayıplarını karşılayacağız.
Ormanları yakacak hainlerimiz olduğu sürece daha dikkatli ve birbirimize daha yakın duracağız. Ayrıca, yangın söndürme uçak filomuzu “risk analizleri” doğrultusunda ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde oluşturmamız hizmet kapsamını belirlememiz ve sürekliliğini sağlamamız gerekir, çocuklarımızın geleceği için…
Bilindiği üzere ülkemizde, 1986 yılında Anadolu Üniversitesi bünyesinde Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu kurulmuş, Uçak Gövde Motor, Uçak Elektrik ve Uçak Elektroniği alanlarında yüksek öğrenim kapsamında 2 yıllık teknik eğitim verilmeye başlanmıştı.
1993 yılından itibaren de sektörün kısıtlı olması ve işe yerleşmemiş mezun enflasyonu nedeniyle Avrupa’da örnekleri bulunan “Hava Aracı Bakım Mühendisliği” ve Uçak Elektroniği ile ilgili “Havacılık Sistemleri Mühendisliği”, “Uçak Teknoloji Mühendisliği” müfredatına denk olarak “yüksek öğrenim kapsamında 4 yıllık teknik eğitim” veren Uçak Gövde Motor, Uçak Elektrik Elektronik, Havacılık Elektrik Elektroniği bölümleri oluşturulmuştu. Ancak, bu okulların mezunlarına kurulduğu günden bu yana hukuki bir unvan verilmemişti.
Hatırlayacağımız üzere Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) önce “Uçak Bakım Elemanı” yapılan itirazlar sonrasında da “Lisansiyer” unvanını bu bölüm mezunlarına uygun görmüştü. Meslektaşlarımızın “unvan” ile ilgili yaptığı itirazlara “bilirkişi” niteliği taşıyan kişiler ısrarla ayrı bir akademik disiplin olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak Mühendisliği ile kıyaslama yapmaktadır. Bu nedenle her seferinde çözüme ulaşılamamakta ve hukuksuz bir karar çıkmaktadır. Bu okulların mezunlarının hak ettikleri “unvan” alınana kadar veya 4 yıllık bu bölümlerin kapatılarak veya bu okullarda 2 yıllık Meslek Yüksekokulu statüsünde eğitim verilmesi için YÖK ve Kamu Denetçilik Kurumuna (KDK) yazılı olarak talebimizi ilettik. Sonuçlarının hayırlı olmasını dileriz.
Akademik giderleri hepimizin vergileriyle karşılanan bu okulların gençlerimizi daha fazla mağdur etmemesi için sonuç alıncaya kadar mücadele edeceğimizi tekrar ifade etmek isterim.
“EUROCONTROL” tarafından yayınlanan haftalık olarak Avrupa uçuş operasyonu sayılarında Bayram süresince Türk Havayolları ve Pegasus gibi havayolu firmalarımızın, “Zafer Anıtı” olarak nitelediğimiz İstanbul Havalimanı’mızın ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanımızın zirvede olması hepimizi gururlandırdı ve geleceğe olan umutlarımızı da artırdı.
Sivil havacılığımızın toparlanma sürecinde kurumlarımızın tüm hedeflerinin gerçekleşeceğine, gençlerimize istihdam ve ülkemize yeni kaynaklar sağlayacağına inanıyoruz.
Ağustos ayı, şanlı milletimizin kahramanlıkları ile dolu bir ay. Anadolu’ya gelişimizin ve Anadolu’nun vatan olarak tapusunu aldığımız “Malazgirt” ve “Kurtuluş Savaşı”mızın taçlandığı “Büyük Taarruz”un zaferle sonuçlanması, vatan topraklarımızın emperyalist düşman işgalinden kurtuluşunu temsil eden 30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun.
Başta Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyoruz. Mekanları cennet olsun.
Tüm meslektaşlarıma ve sivil havacılığımızın tüm paydaşlarına görevlerinde kolaylıklar ve emniyetli çalışmalar dilerim.