Thumbnail
  • 01.09.2021

A350 uçaklarında Kokpit Merkez Pedestala sıvı dökülmesi ne kadar tehlikeli? 

 

Aşağıda okuyacağınız 2 olayda, A350 uçakların kokpitinde Merkez Pedestala dökülen sıvı nedeniyle havada motor durması (IFSD) yaşandı. 

 

1. Olay 

Bir Güney Kore Havayolu olan Asiana Air’e ait HL7579 tescil isimli,  A350-900 (A359) uçağı 9 Kasım 2019 tarihinde OZ-751 sefer sayısı ile Seul’den Singapur’a uçuyordu. İçinde toplam 310 kişi olan uçak, Güney Çin Denizi üzerinde Manila yakınlarında 32.000 feet (FL320) de uçuyordu. Sağ motor (R&R Trent XWB) kontrol dışı durunca (uncommended IFSD) tek motora kaldı ve FL230’a alçalarak en yakın ve uygun havalimanı olan Manila’ya divert kararı verdi. Uçak tek motorla 80 dakika sonra Manila havalimanı  06 pistine sağlıklı bir iniş gerçekleştirdi. 

Asiana Air yaptığı açıklamada bir yakıt problemi nedeni ile sağ motorun havada durduğu bilgisi verdi. Manila’da yolcular ve ekip otele alındı ve arızalı uçağın yerine verilecek bir diğer uçağın gelmesini beklediler. Sefere tahsis edilen bir diğer uçakla yolcular 18 saatlik gecikme ile Singapur’a vardılar. 

2. Olay 

ABD Delta Havayolları’na ait N508DN tescil isimli A350-900 uçağı 20 Ocak 2020 tarihinde DL-159  sefer sayısı ile Detroit’ten Seul’e uçuyordu. İçinde toplam 189 kişi olan uçak, Kanada’nın kuzey-batısındaki Atlantik Okyanusu Beaufort Denizi üzerinde FL380 (38.000 feet) irtifada uçuyordu. Kokpit ekibi, sağ motor (R&R Trent XWB) kontrol dışı durunca (uncommended IFSD) FL220’ye alçalarak tek motorla en yakın ve uygun havalimanı olan Alaska Fairbanks’a divert kararı verdi. Uçak tek motorlu olarak 2 saat sonra Fairbanks’ın 20R pistine sağlıklı bir iniş gerçekleştirdi.  

Yolcular ve ekip Fairbanks’da otele alındı ve arızalı uçağın yerine verilecek uçağın gelmesini beklediler. Yalcular Detroit’ten gelen bir bir başka A359 uçağı ile 21 saat gecikme ile Seul’e vardılar.  

Bu iki A350-900 uçağı neden tek motora kalıp divert etmek zorunda kalmışlardı? Yapılan ön incelemelerde kokpitte Merkez Pedestalın üzerine istem dışı sıvı döküldüğü, dökülen sıvının bir süre sonra ECAM Control Panel (ECP) ile ENG START Panel’in içine nüfus ettiği ve bunun sonucunda kontrol dışı yakıt kesildiği için motorları havada durmuştu (uncommanded IFSD) İşin kötüsü, pedestala sıvı dökülmesi nedeniyle duran motorların havada tekrar çalıştırılmasının da sistem tasarımı olarak mümkün olmadığı anlaşıldı.  

İkinci olay üzerine üzerine EASA bir Emergency AD (2020-0020E) yayınlayarak A350 uçaklarının kokpitinin belirlenmiş bölgelerinde sıvı bulundurulmasını yasakladı (Liquid Free Zone):  

“Two in-service occurrences were reported involving inadvertent liquid spillage on the ENG START panel or ECAM Control Panel (ECP) on the centre pedestal in the flight deck on A350 aeroplanes. In both cases, the aeroplane experienced an un-commanded engine in-flight shut-down (IFSD) of an engine some time after the liquid spillage. Subsequent engine relight attempts were not successful” 

Olayın en önemli tarafı ise, yapılan değerlendirmelere göre, pedestala sıvı dökülmesi halinde uçağın sadece tek motorunun değil, her iki motorunun da havada durabileceği ve motorsuz kalan uçağın düşebileceği bildirildi. Üretici Airbus, benzer olayların önlenmesi amacıyla merkez pedestaldaki yukarıda anılan iki panele 116038 nolu Mod uygulayarak sıvı geçirmez hale getirdi. (Anti-Spill Cover) Bunun üzerine EASA tekrar bir AD (2020-90R1) daha yayınlayarak 116038 nolu modlu sıvı geçirmez cover takılan uçaklarda  kokpite sıvı yasağı getiren ilk AD’nin (2020-0020E) uygulanmasına gerek kalmadığını bildirdi. Anılan Mod henüz uygulanmamış uçakların kokpitlerinin belirlenmiş bölgelerinde AD 2020-0020E gereği sıvı bulundurulması yasağı devam etmektedir.   

20 Eylül 2020 tarihinde The Aviation Herald’da yayınlanan bu haber üzerine bir okuyucusu şu yorumu yapmış :  

“Kokpitte özellikle pedestal üzerine sıvı dökülmesi yeni bir olay değil. Geçen hafta laptop bilgisayarımın klavyesine kahve döküldü, ama hala eskisi gibi güçlü olarak çalışmaya devam ediyor. Laptop’un fiyatı 1.200 $, bir Airbus A350 uçağının fiyatı kaç milyon dolar?” Kokpitte pedestal üzerine istem dışı kahve vb sıvı dökülmesi, yukarıdaki yorumu yazanın da belirttiği gibi, çok eskilerden bu yana yaşandığı hem havayolları ve hem de üreticiler tarafından bilinen  bir olay. Bu bilgi üzerine, son teknoloj ürünü olan A350 uçaklarında pedestalda bulunan cihazların, daha üretim aşamasında, sıvı geçirmez olarak üretilmesi gerekirdi. Hele pedestala dökülen sıvının havada motor durmasına ve tekrar çalıştırılamamasına neden olması kabul edilebilir bir durum değil. Emergency AD’de belirtildiği gibi pedestala sıvı dökülmesi yani, bir fincan kahve veya çayın, 2 motorlu uçağın her iki motorunun da durmasına neden olması durumunda uçağın motorsuz kalıp düşmesine, bir faciaya neden olacağı muhakkaktır.  

A350 uçağı, A330 gövdesi esas alınarak uzun mesafe, geniş gövdeli, komposit kanatlı ve yeni tip bir motorlu (R&R Trent XWB) yolcu uçağı olarak ve Boeing 787 Dreamliner karşısında olacak bir uçak olarak 2004 yılında tasarlanmaya başlandı. A350 uçağına yeterli pazar desteği bulunmadığı için, tip adı A350 XWB (eXtra Wide Body) olarak değiştirildi, motor olarak Rolls-Royce Trent XWB seçildi. Prototip 14 Haziran 2013 tarihinde Touluose’da ilk uçuşunu yaptı, EASA Tip Sertifikasını Eylül 2014 tarihinde, ondan iki ay sonra da FAA’den aldı.  

Görüldüğü gibi, son teknoloji ürünü bir uçağın havacılık camiası tarafından yıllardan beri yaşanan/bilinen pedestala sıvı dökülmesi olayında motor veya motorlarının havada durmasına ve tekrar çalıştırılması mümkün olmayan üretim, özürlü tasarım sayılmaz mı?   

Önerdiklerimiz

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği