Tarihsel süreç içinde İstanbul’un işgal edildiği, Yunan ordusunun Batı Anadolu’da ilerlediği ve iç isyanların sürdüğü bir ortamda çok yönlü bir varoluş mücadelesine Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla başlanılan gün, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk çocuklarına bayram olarak hediye edilmiş, yetişen kuşaklara milli hafıza ve ulusal bağımsızlık bilinci kazandırılmak istenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarının ruhunu içinde barındıran bayram, Mustafa Kemal’in milli egemenlik ilkesini Milli Mücadele’nin ve kurulan devletin temeli olarak ortaya koyduğunun, yani Türk Milletinin kendi kaderine hakim olduğunun, kendi geleceğini tayin edeceği ilkesinin de hayata geçirilmesinin simgesidir.
Mustafa Kemal ve arkadaşları, 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılışını sağlayarak hiç zaman kaybetmeden devleti demokratik ve anayasaya dayalı bir zemine oturtmak için girişilen faaliyetler, meclisin kurulmasından tam dokuz ay sonra, 20 Ocak 1921 tarihinde, ilk anayasanın kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilan edilmesinden önce uygulamaya konulmuş olan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası olarak kabul edilen 1921 Anayasası’nın birinci maddesinde; hâkimiyetin kayıtsız ve şartsız milletin olduğu, yönetim usulünün halkın kendi kaderini bizzat ve fiilen yönetmesi esasına dayandığı hükmüne yer verilmiştir. TBMM’de kürsünün arkasına da “Hâkimiyet kayıtsız, şartsız milletindir” yazısının bulunduğu levha asılmıştır.
Millî Bayram ile Millî Hâkimiyet Bayramlarının Birleştirilmesi, Himaye-i Etfal Cemiyetinin Faaliyetleri
Önemli millî bayramlarımızdan olan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ortaya çıkışı, iki ayrı resmî bayramın bir araya gelmesiyle olmuştur. Bu farklı bayramlardan birisi 1 Kasım 1922 tarihinde padişahlık ve saltanatın kaldırılması sonrası meclisin tek yasal güç olmasıyla birlikte ilan edilen Millî Hâkimiyet Bayramı, diğeri de TBMM’nin açılış tarihi olan ve cuma gününe denk gelen 23 Nisan 1920 tarihinde ilan edilen Millî Bayram’dır.
23 Nisan Millî Bayramı ile 1 Kasım başlangıçta ayrı bayramlar olarak kutlanırken 1935 yılında birleşmişlerdir. 1927 yılında Atatürk’ün himayesindeki Etfal Cemiyetinin1 23 Nisan’ın Çocuk Bayramı olması hakkındaki önerisinin uygun karşılanması ile bu Millî Bayram, 1926-1927’den sonra geleceğimizin teminatı olan küçüklerin, Çocuk Bayramı olarak anılmaya başlanmış ve bu bayramların 1935 yılında birleştirilmesiyle de 23 Nisan Millî Bayramının adı değiştirilerek Millî Hâkimiyet ve Çocuk Bayramı olmuştur. Saltanat, 1 Kasım 1922 tarihinde lağvedilince 1 Kasım tarihleri bundan sonra Millî Hâkimiyet Bayramı olarak ilan edilmiştir.
1 Kasım 1922, “Millî Hâkimiyet Bayramı” olması nedeniyle 1922 tarihini müteakip TBMM’nin açılış yıldönümleri, bu bayram olarak da idrak edilmiş, zamanla 1 Kasım günleri bu özelliğini yitirmiş ve 1935 yılında iki bayram birleştirilerek 23 Nisan Millî Hâkimiyet Bayramı olmuştur.
Bu bayramın doğuşunda, Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne gelir temin etme fikri önemli bir rol oynamıştır. Himaye-i Etfal Cemiyeti yetim, öksüz ve kimsesiz çocuklar için yapılacak çeşitli yardım, bağış ve maddi gelirleri çoğaltmak maksadıyla 23 Nisan günü ve bu günün haftasında gayret ve çalışmalarını oldukça artırmıştır. 23 Nisan 1923 tarihinde o zamanki adıyla Himaye-i Etfal Cemiyeti adına basılmış posta pulları konu ile ilgili o döneme ait tarihî belge niteliğindedir. Millî Bayram törenlerinde pulların satışından elde edilen gelir ile yetim, öksüz ve kimsesiz çocukların ihtiyaçlarının karşılanması istenmiştir (TBMM/ Zabıt Ceridesi, 1921, s. 29-34).2 Bu maksatla Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 1 İstanbul’da 6 Mart 1917 tarihinde kurulan Himaye-i Etfal Cemiyeti ve I. Dünya Savaşı ve sonrasında şehit, esir, kayıp ve çok çeşitli nedenlerle hayatını kaybedenlerin çocukları ile aynı zamanda kimsesiz, yetim ve öksüz çocuklara önemli yardımlarda bulunmuştu. 30 Haziran 1921 tarihinde, Millî Mücadele döneminde TBMM üyelerinin gayretiyle, daha önceki savaşlar ile İstiklal Savaşı’nda yetim, öksüz ve kimsesiz çocuklara sahip çıkılması, barınması, korunması ve yetiştirilmesi amacıyla Ankara’da faaliyetlerine başlayarak devam etmiştir.
23 Nisan’ın Çocuk Bayramı Hâline Gelmesi Himaye-i Etfal Cemiyetinin Ulusal Egemenlik Bayramı vasıtasıyla yardım alma faaliyetleri, ilk defa 23 Nisan gününün çocuklarla anılmaya başlamasını sağlamıştır (Hâkimiyeti Millîye, 1923, s. 1). 1922’de Millî Hâkimiyet Bayramı’nın Ankara’da yapılan kutlamalarında, çocukların ön saflarda görünmesiyle beraber Meclis Başkanı Mustafa Kemal’in himaye ve yardımlarını arkasına alan Himaye-i Etfal Cemiyeti, 23 Nisan 1923 gününde çocuklar için yardım almaya ve bağış toplamaya başlamıştır. Kurtuluş Savaşı’nda ülkenin düşman istilasından kurtarılmasının da tesiriyle Hâkimiyet-i Millîye Bayramı, 23 Nisan 1923 yılında daha coşkulu bir şekilde kutlanmıştı. Ankaralıların neredeyse tamamına yakın kısmı, Meclis bahçesinde ve cadde üzerinde yapılan şenlik ve törenlere katılmıştı. Bu bayramdaki törenlerde çocuklar ve öğrenciler, resmi geçit yaparak kutlamalara coşku ve heyecan katmışlardır.
1925 yılında icra edilen anma etkinlikleri ve törenlerde Çocuk Günü olarak kutlanan, 1926’lardan sonra ise halkın arasında ve günlük hayatta Çocuk Bayramı olarak algılanmaya ve kabul edilmeye başlanmış olan bu anlamlı gün hakkında “Millî Hâkimiyet Bayramı” yerine genelde halk arasında “Çocuk Bayramı” terimi de oldukça yaygın bir şekilde ifade edilmeye başlanmıştır. Hâkimiyet-i Millîye gazetesinin 1926 yılının 23 Nisan sayısında, Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 23 Nisan’ı “Çocuklar Günü” olarak kabul ettiği belirtilmiş, çok çeşitli mesleklere sahip esnafın bugün elde edecekleri günlük gelir ve hasılatın bir kısmını Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne bağışlayacakları ifade edilmiştir. Böylece Cemiyetin girişimi ile bugünün hem kimsesiz çocuklara yardım günü hem de çocukların bayram günü olarak anılması, bu yardım ve dayanışma gününün Çocuk Günü olarak belirlenmesi sağlanmıştır.
1927 yılının anma gününde, Himaye-i Etfal Cemiyeti yönetim kurulunca alınan karar gereği, Çocuk Günü olarak adlandırılan bu bayramın, “Çocuk Bayramı” olarak kutlanması önerilmiştir. 1927 yılındaki yapılan 23 Nisan törenleri, ilk Cumhurbaşkanı Atatürk’ün himayesinde çeşitli oyun ve gösterilerle kutlanmıştır. 1927’den önceki 23 Nisan günlerinde çocuklar için düzenlenen anma etkinlikleri, Çocuk Günü ve Çocuk Bayramı terimleri ile ifade edilse de “Çocuk Bayramı” olarak adlandırılsa da ilk defa ülke çapında ve geniş anlamda tüm resmî devlet kurumlarının, okulların katılımı ile Çocuk Bayramı törenleri ve kutlamaları 1927 yılının 23 Nisan gününde uygulanmıştır.
1927 yılında 23 Nisan günü yapılan kutlamalar sırasında Atatürk çocuklara makamına ait bir arabasını vermiş ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu, Çocuk Sarayı olarak adlandırılan binada çocuklara yönelik konser vermiştir. Aynı yıl Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin binası ilk defa Ankara’da “Çocuk Sarayı” hâline getirilmiş ve icra edilen “Çocuk Balosu’na” davet edilen İsmet İnönü’nün kendi çocukları da iştirak etmiştir.
İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü 1926 yılında Gürbüz Çocuğu yarışmalarında birinci olmuştur. Bu süreçte çocukların ön saflarda bulunmalarının, ön plana çıkarılmalarının sebeplerinden birisi de ülke nüfusunun artırılmak istenmesi düşüncesidir. Aslında doğum sayılarının yükselmiş olmasına rağmen çocuklarda görülen vefat oranları da çok yüksek düzeyde bulunmakta, bu durum nüfus artışının hızını kesen mühim bir engel oluşturmaktaydı. Bu gelişmeler ışığında çocuk sağlığı, çocuk gelişimi ve çocukların eğitimi gündemde daha fazla yer almaya başlamış ve çocuk meselesinin önemi gittikçe artmıştır. Çocuk konularına karşı artan yoğun ilginin bir sonucu olarak da 1929 yılını takiben bu bayrama olan ilgi de artmıştır. Ülkede, Çocuk Bayramı’nın daha çok genişletilmesi ve çocuk konularına halkın farkındalığının artırılması maksadıyla Himaye-i Etfal Cemiyeti tarafından 1929 yılının 23 ile 30 Nisan tarihleri arası “Çocuk Haftası” ilan edilmişti. 1929 tarihine kadar yalnız bir gün icra edilen anma ve törenler, bir haftaya yaygınlaştırılarak çeşitli oyun ve gösterilerle kutlanmıştır. Millî Bayram günü ise daha önce olduğu gibi 23 Nisan günlerinde kutlanmıştır. 1929 yılında Çocuk Bayramı Atatürk’ün ve hükümetin de yardımları ile kutlamaların ve etkinliklerin yapılacağı süre “Çocuk Haftası” adıyla yedi gün olarak belirlenmiş, yapılan kutlama ve törenlerde Türk Ocaklarına daha fazla görev ve sorumluluk verilmiştir.
Çocuk Haftası ile aslında çocuklarda bulunan sorunların halka yaygınlaştırılarak duyurulması, benimsetilmesi ve bu suretle halkın çocuk sorunlarına sahip çıkması istenmişti. Bütün bu faaliyetlere rağmen arzu edilen seviyeye gelinememişti. 1929’da yapılan kutlamalar, Himaye-i Etfal Cemiyeti ve Türk Ocağı tarafından çok geniş bir katılımla icra edilmiş, müteakip yıllarda icra edilen anma etkinliklerine ve törenlere ancak birkaç resmî devlet kuruluşu katılmıştı. Himaye-i Etfal Cemiyetinin başkanlığını yapan Milletvekili (Kırklareli) Fuad Umay Bey bu nedenle seslerini ülke çapında duyurabilmeleri için 1932 tarihinde TBMM’ye bir yasa teklifi sunmuş, 20 ile 30 Nisan tarihleri arasında mektup, kartpostal ve telgraflara Himaye-i Etfal Cemiyetinin Şefkat Pullarının yapıştırılması hakkında yasa teklifi vermiştir. Bu yasa teklifi Meclis'in onayından geçerek 14 Nisan 1932'de kanun olarak yürürlüğe girmiştir.
1933 yılı kutlamalarında 23 Nisan Çocuk Bayramında yapılan anma etkinlikleri, yeni bir anlayış ve yaklaşım ile çocukları istikbalde yüklenecekleri görev ve sorumluluklarını yerine getirebilmelerine imkân sağlayacak, temel hazırlayacak bir program hâline dönüştürülmüştür. Bayram günü Atatürk, kendisini ziyarete gelen çocukları makamında karşılamış ve kabul etmiş, bulunduğu makamı çocuklara vererek onlarla sohbet etmiştir. Atatürk’ün çocuklara karşı olan bu davranışından sonra bu davranışı örnek alan diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları, bu anlamlı günde çocuklara bulundukları makamlarını vermek suretiyle onlarla aynı sohbeti yapmışlar, makam koltuklarını 23 Nisan 1933 gününden itibaren çocuklara devretmeye başlamışlardır. Böylece makam koltuklarının bu anma gününde çocuklara devri, âdet haline gelmeye başlamış, spor stadyumlarında, spor ve beden eğitimi gösteri ve hareketleri, 1933 tarihinden itibaren icra edilmeye başlanmıştır
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının Uluslararası Hâle Gelmesi
Bütün milletler geleceklerine önem vermek mecburiyetindedir. Bu anlayışın bir gereği olarak ilk uygulama, Milletlerarası Çocuklara Yardım Birliği tarafından 1924 yılında yayınlanmış, Uluslararası Çocuk Hakları Beyannamesi’nin 26 Eylül 1924 tarihinde toplanan üye ülkeler tarafından Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yapılan oylama ile kabul edilmesidir. Milletler Cemiyeti, I. Dünya Savaşı’nı müteakip kurulmuş ve bu cemiyetin “Uluslararası Çocuk Hakları Beyannamesi Cenevre Bildirisi” adı bulunan evrakının altında Mustafa Kemal’in 1928 yılında attığı imzası vardır. Bu konudaki ikinci uygulama, Birleşmiş Milletler Cemiyeti’nin 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 25-26’ncı maddeleridir. Bu tarihte çocuk sorunlarıyla ilgilenen Çocuk Esirgeme Kurumları Uluslararası Birliği, bu iki maddenin açıkladığı ve gösterdiği doğrultuda yedi maddelik Çocuk Hakları Cenevre Bildirisini oluşturmuştur. Yedi maddelik bu belge 20 Ekim 1959 tarihinde 10 madde şeklinde düzenlenmiştir. Bu bildirilerle aynı zamanda uluslararası seviyede çalışma yapan kuruluşlar da teşkil edilmiştir. “Çocuk Esirgeme Kurumları Uluslararası Birliği”, 11 Aralık 1946’da üye ülkelerin yer aldığı BM Genel Kurulu Kararı ile kurulan ve “Birleşmiş Milletler Uluslararası Acil Çocuk Yardımı Fonu (UNICEF)” manasını taşıyan kuruluşlar en önemlileri arasında bulunmaktadır.
UNICEF’in (Hürriyet, 2017; UNICEF, 2017) 5 Uluslararası Çocuk Yılı olarak 1979 yılını ilan etmesini müteakip Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) tarafından uygulamaya konarak bu bayram uluslararası düzeye çıkarılmıştır. Halen bu anma etkinliğine, yabancı ülkelerden çok sayıda çocuklar kendi millî giysileriyle iştirak etmekte, çeşitli oyunlar ve gösteriler yapılmakta, okullarda gösteriler, törenler ve çeşitli etkinlikler icra edilmektedir. Atatürk’ün 1933 yılının 23 Nisan tarihinde kendi uygulamasıyla başlayan çocukları makama kabul etme ve onlara makamı devretme âdeti, halen çocukların kısa süreliğine devlet kurumlarının başındaki yetkililerin makamlarına geçmeleri şeklinde bir uygulama ile sürdürülmektedir (Aslan, 1982, s. 581). 1970’li yıllardan itibaren 23 Nisan Çocuk Bayramı tüm halkın coşku ile kutladığı, toplumun yediden yetmişe tüm kesimlerince benimsenen ve kutlanılan bir bayram hâline gelmiştir. TBMM’de yapılan törenlere çocukların da katılımı sağlanarak çocuklar Meclis’e davet edilmekte, tüm Meclis faaliyetleri ve kanunların nasıl yapıldığı hakkında onlara bilgi verilerek bayram, Meclis çatısı altında düzenlenen törenlerle kutlanmaktadır.
UNICEF tarafından dünya çocuk sorunlarına çözüm bulmak maksadıyla 1979 yılının Uluslararası Çocuk Yılı olarak ilan edilmesiyle birlikte bu günün Dünya Çocuk Bayramı olarak da anılması öngörülmüştür. Bu hususta Türkiye’de liderlik rolünü üstlenmek istemiş ve 17 Nisan 1978 tarihinde yetkili makamlarca her yıl büyük bir coşku ile kutlanan 23 Nisan Bayramının Dünya Çocuk Bayramı olması ve ilan edilmesi konusu Birleşmiş Milletlere teklif edilmiştir. Ancak Batı ülkeleri 02 Ekim tarihini, sosyalist ülkeler de 01 Haziran tarihini tercih ettiklerini öne sürmüşlerdir. Türkiye'nin çok haklı ve yerinde bir önerisi ile tüm dünya çocukları için 23 Nisan tarihinin bayram yapılmasını istediği bu teklif, Batı ve sosyalist ülkelerin kutlama tarihlerindeki itirazları ve bu tarihlerde başka programları olduğu gerekçeleri ile kabul görmemiştir. Türkiye bundan böyle de bu hususta mücadelesini sürdürmüş, 1979 yılından itibaren yapılan anma etkinlikleri uluslararası seviyeye çıkarılarak bunun uygulamaları da yapılmış, basın ve medya aracılığı ile bu bayram hakkında tüm dünya ülkelerinin farkındalığı sağlanmıştır.
1975 yılından itibaren kutlamalara katılan TRT Kurumu, çocuklarla ilgili programlara önem vererek bu programları hafta boyunca yayınlamıştır. Mecliste 1978 yılının 23 Nisan tarihinde icra edilen törenlere üye sayısı kadar çocukların iştirak etmesi kabul edilmiştir. Her yıl ortalama 40 ülkenin çocuklarının iştirak ettiği anma etkinliklerine 1979 yılından günümüze kadar yaklaşık 120 ülke katılmıştır. UNICEF’in 1979 yılını Uluslararası Çocuk Yılı ilanından sonra bu bayram uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Ankara ilkokulları temsilcilerinin katılımları ile 23 Nisan 1979 tarihinde başlatılan Meclis’teki bu uygulama, ülkenin bütün vilayetlerinden katılan çocukların iştiraki ile 1980 yılında “Ulusal Çocuk Parlamentosu” oluşturularak gerçekleşmiştir (Aslan, 1982, s. 589). TRT tarafından bu tarihte törenlere komşu ve yabancı ülkelerden anma etkinlikleri için çocuklar davet edilerek Çocuk Bayramı ilk defa uluslararası anlam ve seviyede kutlanmıştır. TRT’nin bu yöndeki faaliyetleri bugüne kadar daha da yaygınlaştırılarak ve artırılarak sürdürülmektedir.
1980 sonrası bayramın adının değişikliği bakımından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Resmî kayıtlarda 23 Nisan’ın adının Millî Hâkimiyet Bayramı olması, halkın arasında ise Çocuk Bayramı olarak anılması karışıklığa neden olduğundan bunların resmî kayıtlarda birleştirilmesi 1980’den sonra olmuştur. 1981'de yapılan kanuni değişiklikle o tarihe kadar büyük bir eksiklik giderilmiş ve 23 Nisan gün ve tarihinin adı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adıyla değiştirilmiştir (Resmî Gazete, 1981, sayı; 2429).
Bu karar ile 23 Nisan resmî bir ada ve statüye kavuşturulmuş, bu bayram, Türk çocuklarının 23 Nisan’ı dünya çocuklarına armağan ettiği, dostluk, kardeşlik ve sevginin paylaşıldığı bir gün olmuştur. Atatürk'ün himayelerinde ve desteğinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ortaya çıkmasında ve çocuk bayramı şeklinde idrak edilmesinde “Himaye-i Etfal Cemiyeti” (Çocuk Esirgeme Kurumu) ve onun uzun yıllar başkanlığını yapan Kırklareli Milletvekili Fuad Umay'ın da büyük gayret, öneri ve çabaları olmuştur
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun ve TBMM’nin önemli gayret ve çalışmaları ile 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın ileride tüm ülkeler tarafından kabul edilerek kutlanılacak bir çocuk bayramı olacağına hiç şüphe yoktur. TBMM’nin açıldığı günün birinci yılından itibaren kutlanmaya başlayan Çocuk Günü ve Çocuk Bayramı kutlamaları, tüm ülkede coşku ile anılmasına ve kutlanmasına rağmen medeniyetin beşiği denilen ve gelişmiş ülkelerde halen çocuklar için bir anma günü mevcut değildir.
UNICEF’in tüm gayretlerine rağmen Türkiye'de çok önemli millî bir bayram haline gelen ve çok çeşitli anma etkinlikleri ile anılan Çocuk Bayramı ve Çocuk Haftası adları altında kutlamalar hariç 1979 Dünya Uluslararası Çocuk Yılına kadar diğer ülkeler nezdinde bir gelişme kaydedilememiştir. Bu da Türkiye'de köklü bir âdet haline gelen, Atatürk’ün kendi ifadeleriyle "Bu bayramı çocuklara armağan edeceğim, gözüm arkada kalmayacak” dediği ve çok çeşitli etkinliklerle kutladığımız 23 Nisan günüdür.
Yeni kurulan Türk devletinin ilk ve önemli millî bayramı olan “23 Nisan Millî Bayramı” 1921 yılında kabul edilen bir karar ile kutlanmaya başlamıştır. Daha sonra saltanatın kaldırılmasıyla kutlanmaya başlanan 1 Kasım Millî Hâkimiyet Bayramı ile birlikte anılmıştır. 1922 yılının 23 Nisan tarihinde Ankara’da icra edilen ilk Millî Hâkimiyet Bayramı anma etkinliklerinden başlayarak çocuklar ön saflarda yer almaya ve bulunmaya başlamışlardır. 23 Nisan’da “Himaye-i Etfal Cemiyetinin”, savaşlarda şehit, esir, kayıp ve çok çeşitli nedenlerle hayatını kaybedenlerin sahipsiz çocukları ile aynı zamanda öksüz ve yetim çocuklar için uygulamaları ve bu uygulamaların Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından himaye, teşvik ve desteklenmesiyle ortaya çıkan “Çocuk Günü” 1926’dan itibaren “Çocuk Bayramı” diye anılmış ve bu süreçte bayramın adının çocuk bayramı hâline gelmesinde Himaye-i Etfal Cemiyetinin katkıları büyük olmuştur. Bayram, 1927 yılından itibaren Cemiyetin de teklifleri doğrultusunda, halk arasında yaygın olan Çocuk Bayramı ifadesi ile anılmış, 1929 yılında yapılan anma etkinliklerinin süresi bir haftaya çıkarılınca, Çocuk Bayramı ve Çocuk Haftası şekline dönüşmüştür. 1 Kasım ve 23 Nisan bayramlarının 1935 tarihinde birleştirilmesiyle adı 23 Nisan Millî Hâkimiyet Bayramı olmuş, 1981 tarihinde yapılan düzenlemeyle de günümüzdeki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adını almıştır. Dünyada çocuk bayramını kutlayan ilk ve tek devlet Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. İlk yıllarda Çocuk Bayramı kutlamalarında olduğu gibi Türkiye, tüm ülke çocuklarını 23 Nisan kutlamalarına davet etmekte, Dünya Çocuk Bayramı önerisini resmî bir karar olmaksızın, fiili bir uygulama ile bu bayramı tüm dünya ülkelerine yayma amacını gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Halen bu bayram, uygulamada ve sosyal hayatta Birleşmiş Milletler Örgütü ve uluslararası alanda resmî olarak ilan edilmese dahi tüm dünya ülkeleri tarafından Uluslararası Çocuk Bayramı olarak kabul edilmiş gibi görünmektedir.